1.KORİNTLİLER 7:1-40
1.KORİNTLİLER 7:1-40 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)
Şimdi bana yazdığınız konulara gelelim: “Erkeğin kadına dokunmaması iyidir” diyorsunuz. Ama fuhuştan ötürü her erkek karısıyla, her kadın da kocasıyla yaşasın. Erkek karısına, kadın da kocasına hakkını versin. Kadının bedeni kendisine değil, kocasına aittir. Bunun gibi, erkeğin bedeni de kendisine değil, karısına aittir. Geçici bir süre için anlaşıp kendinizi duaya vermekten başka bir nedenle birbirinizi mahrum etmeyin. Sonra yine birleşin ki, kendinizi denetleyemediğiniz için Şeytan sizi ayartmasın. Bunu bir buyruk olarak değil, bir uzlaşma yolu olarak söylüyorum. Herkesin benim gibi olmasını dilerdim. Ama herkesin Tanrı'dan aldığı ruhsal bir armağanı vardır; kiminin şöyle, kiminin böyle. Yine de evli olmayanlarla dul kadınlara şunu söyleyeyim: Benim gibi kalsalar kendileri için iyi olur. Ama kendilerini denetleyemiyorlarsa, evlensinler. Çünkü için için yanmaktansa evlenmek daha iyidir. Evlilereyse şunu buyuruyorum, daha doğrusu Rab buyuruyor: Kadın kocasından ayrılmasın. Ayrılırsa evlenmesin, ya da kocasıyla barışsın. Erkek de karısını boşamasın. Geri kalanlara Rab değil, ben söylüyorum: Eğer bir kardeşin karısı iman etmemişse ama kendisiyle yaşamaya razıysa, onu boşamasın. Bir kadının kocası iman etmemişse ama kendisiyle yaşamaya razıysa, kadın onu boşamasın. Çünkü iman etmemiş koca karısı aracılığıyla, iman etmemiş kadın da imanlı kocası aracılığıyla kutsanır. Yoksa çocuklarınız murdar olurdu. Ama şimdi kutsaldırlar. İman etmeyen ayrılırsa ayrılsın. Kardeş ya da kızkardeş böyle durumlarda özgürdür. Tanrı sizi barış içinde yaşamaya çağırdı. Ey kadın, kocanı kurtarıp kurtaramayacağını nereden biliyorsun? Ey erkek, karını kurtarıp kurtaramayacağını nereden biliyorsun? Ancak herkes Rab'bin kendisi için belirlediği duruma uygun biçimde, Tanrı'dan aldığı çağrıya göre yaşasın. Bunu bütün kiliselere buyuruyorum. Biri sünnetliyken mi çağrıldı, sünnetsiz olmasın. Bir başkası sünnetsizken mi çağrıldı, sünnet olmasın. Sünnetli olup olmamak önemli değildir. Önemli olan, Tanrı'nın buyruklarını yerine getirmektir. Herkes ne durumda çağrıldıysa, o durumda kalsın. Köleyken mi çağrıldın, üzülme. Ama özgür olabilirsen, fırsatı kaçırma! Çünkü Rab'bin çağrısını aldığı zaman köle olan kimse, şimdi Rab'bin özgürüdür. Özgürken çağrılan kişi de Mesih'in kölesidir. Bir bedel karşılığı satın alındınız, insanlara köle olmayın. Kardeşler, herkes ne durumda çağrıldıysa, Tanrı önünde o durumda kalsın. Kızlara gelince, Rab'den onlarla ilgili bir buyruk almış değilim. Ama Rab'bin merhameti sayesinde güvenilir biri olarak düşündüklerimi söylüyorum. Öyle sanıyorum ki, şimdiki sıkıntılar nedeniyle insanın olduğu gibi kalması iyidir. Karın varsa, boşanmayı isteme. Karın yoksa, kendine eş arama. Ama evlenirsen günah işlemiş olmazsın. Bir kız da evlenirse günah işlemiş olmaz. Ne var ki, evlenenler bu yaşamda sıkıntılarla karşılaşacak. Ben sizi bu sıkıntılardan esirgemek istiyorum. Kardeşler, şunu demek istiyorum: Zaman daralmıştır. Bundan böyle, karısı olanlar karıları yokmuş gibi, yas tutanlar yas tutmuyormuş gibi, sevinenler sevinmiyormuş gibi, mal alanlar malları yokmuş gibi, dünyadan yararlananlar alabildiğine yararlanmıyormuş gibi olsun. Çünkü dünyanın şimdiki hali geçicidir. Kaygısız olmanızı istiyorum. Evli olmayan erkek, Rab'bi nasıl hoşnut edeceğini düşünerek Rab'bin işleri için kaygılanır. Evli erkekse karısını nasıl hoşnut edeceğini düşünerek dünya işleri için kaygılanır. Böylece ilgisi bölünür. Evli olmayan kadın ya da kız hem bedence hem ruhça kutsal olmak amacıyla Rab'bin işleri için kaygılanır. Evli kadınsa kocasını nasıl hoşnut edeceğini düşünerek dünya işleri için kaygılanır. Bunu sizin iyiliğiniz için söylüyorum, özgürlüğünüzü kısıtlamak için değil. İlginizi dağıtmadan, Rab'be adanmış olarak, O'na yaraşır biçimde yaşamanızı istiyorum. Bir kimse nişanlı olduğu kıza yakışıksız davrandığını düşünüyorsa, aşırı tutkuları varsa ve evlenmesi gerekiyorsa, istediğini yapsın, günah işlemiş olmaz; evlensinler. Ama zorunluluk altında bulunmayan, yüreği kararlı, istediğini yapabilecek durumdaki kişi, nişanlısıyla evlenmemeye yüreğinde karar vermişse, iyi eder. Kısacası nişanlısıyla evlenen iyi eder, evlenmeyense daha iyi eder. Kadın, kocası yaşadıkça kocasına bağlıdır. Kocası ölürse dilediği kimseyle evlenmekte özgürdür; yeter ki, o kişi Rab'be ait biri olsun. Ama dul kadın, olduğu gibi kalırsa daha mutlu olur. Ben böyle düşünüyorum ve sanırım bende de Tanrı'nın Ruhu vardır.
1.KORİNTLİLER 7:1-40 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)
İ MDİ yazdığınız şeylere gelince: Adam için kadına dokunmamak iyidir. Fakat zinalardan dolayı herkesin kendi karısı olsun, ve her kadının kendi kocası olsun. Koca karısına, ve böylece de karı kocasına hakkını eda etsin. Kendi bedeni üzerine karının değil, ancak kocasının hâkimiyeti vardır; ve böylece de kendi bedeni üzerine kocanın değil, ancak karısının hakimiyeti vardır. Birbirinizi mahrum etmeyin, meğer ki dua ile meşgul olmanız için iki tarafın rızasile muvakkaten olsun, ve tekrar birleşin, ta ki imsaksizliğinizden dolayı Şeytan sizi iğva etmesin. Fakat emir olarak değil, müsaade olarak bunu diyorum. Lâkin bütün insanların benim kendim gibi olmalarını istiyorum; fakat kimi böyle, kimi şöyle, herkesin Allahtan kendi mevhibesi vardır. Fakat evlenmemişlere, ve dul kadınlara diyorum: Benim gibi kalsalar, onlar için iyidir. Fakat eğer imsakleri yoksa, evlensinler; çünkü yanmaktan ise, evlenmek daha iyidir. Fakat evli olanlara ben değil, ancak Rab emrediyor: Karı kocasından ayrılmasın (fakat eğer ayrılırsa da, kocasız kalsın, yahut kocası ile barışsın); ve koca karısını bırakmasın. Fakat diğerlerine Rab değil, ben diyorum: Eğer bir kardeşin iman etmiyen karısı varsa, ve kadın kendisile oturmağa razı ise, onu bırakmasın. Ve bir kadın, ki iman etmiyen kocası vardır, ve o kendisile oturmağa razıdır, kocasını bırakmasın. Çünkü iman etmiyen koca, karısında takdis olunur, ve iman etmiyen karı, kardeşte takdis olunur; yoksa çocuklarınız o halde murdar olurdu; fakat şimdi mukaddestirler. Fakat eğer iman etmiyen ayrılırsa, ayrılsın; kardeş yahut kızkardeş bu gibi hallerde esaret altında değildir; fakat Allah sizi selâmette çağırdı. Çünkü, ey kadın, kocanı kurtaracağını ne bilirsin? yahut, ey erkek, karını kurtaracağını ne bilirsin? Ancak Rab herkese nasıl tevzi etti ise, Allah herkesi nasıl çağırdı ise, öylece yürüsün. Ve bütün kiliselerde böylece tenbih ediyorum. Bir adam sünnetli iken çağırıldı mı? sünnetsiz olmasın. Bir adam sünnetsizlikte mi çağırıldı? sünnet olmasın. Sünnetlilik bir şey değildir, ve sünnetsizlik bir şey değildir; fakat Allahın emirlerinin tutulması. Herkes çağırıldığı halde kalsın. Kul iken çağırıldın mı? sana kaygı olmasın; fakat eğer azat olabilirsen, daha ziyade onu kullan. Çünkü Rabde çağırılmış olan kul, Rabbin azatlısıdır, hür iken çağırılmış olan da Mesihin kuludur. Paha ile satın alındınız; insanların kulları olmayın. Kardeşler, herkes ne halde çağırıldı ise, Allah ile o halde kalsın. Fakat kızlar hakkında Rabden emrim yoktur; fakat itimada lâyık olmak için Rab tarafından merhamete nail olmuş bir adam olarak rey veriyorum. İmdi sanırım ki, şimdi üzerimizde olan sıkıntı sebebile bu iyidir, yani, insana olduğu gibi kalmak iyidir. Kadına bağlı mısın? çözülmeyi arama. Kadından çözülmüş müsün? kadını arama. Fakat eğer evlenirsen, günah etmezsin; ve eğer bir kız evlenirse, günah etmez. Fakat böyle kimselerin bedende sıkıntısı olacaktır; ve ben sizi esirgiyorum. Ey kardeşler, bunu da beyan ediyorum; vakit kısaltılmıştır; bundan böyle karıları olanlar karıları yok gibi, ve ağlıyanlar ağlamıyor gibi, ve sevinenler sevinmiyor gibi, ve satın alanlar malı yok gibi, ve dünyayı kullananlar ifratla kullanmıyor gibi olsunlar; çünkü bu dünyanın heyeti geçiyor. Fakat kaygısız olmanızı istiyorum. Evlenmemiş adam nasıl Rabbi hoşnut etsin diye Rabbin şeyleri için kaygı çeker; fakat evlenmiş olan adam, nasıl karısını hoşnut etsin, diye dünya şeyleri için kaygıçeker, ve taksim olunur. Evlenmemiş olan kadın ve kız hem bedence, hem ruhça, mukaddes olsun diye, Rabbin şeyleri için kaygı çeker, fakat evlenmiş olan kadın nasıl kocasını hoşnut etsin diye dünya şeyleri için kaygı çeker. Ve bunu üzerinize kement atmak için değil, fakat yakışan halde olasınız, ve zihniniz dağılmıyarak Rabbe mülâzemet edesiniz diye, sizin kendi menfaatiniz için söyliyorum. Fakat bir kimse kızı hakkında yolsuz muamele ettiğini sanırsa, eğer yaşı geçmişse, ve öyle olması icap ederse, istediğini yapsın; günah işlemez; evlendirsin. Fakat mecburiyeti olmıyarak ve kendi iradesine hâkimiyeti olarak yüreğinde sabit duran adam kendi kızını yanında tutmağa yüreğinde karar vermişse, iyi eder. Ve böylece kendi kızını evlendiren iyi eder; ve evlendirmiyen daha iyi eder. Kocası ne kadar vakit yaşarsa, kadın bağlıdır; fakat eğer kocası ölürse, istediği kimse ile evlenmekte serbesttir; ancak Rabde olsun. Fakat eğer öyle kalırsa, benim reyime göre daha mutludur; ve bende de Allahın Ruhu vardır, sanırım.
1.KORİNTLİLER 7:1-40 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)
Şimdi bana yazdığınız sorunlara gelelim: Erkeğin kadına dokunmaması iyidir. Ama zinadan sakınmak için her erkeğin kendi karısı, her kadının da kendi kocası olsun. Erkek kadına erkeklik görevini yapmalı, kadın da erkeğe kadınlık görevini yapmalı. Kadın kendi bedenine egemen değildir, erkek o bedene egemendir. Tıpkı bunun gibi, erkek de kendi bedenine egemen değildir, kadın o bedene egemendir. Bir süre anlaşıp kendinizi duaya adamak dışında birbirinize gerekeni vermemezlik etmeyin. Ama sonra yeniden bir araya gelin ki, tutkunuzu denetleyememeniz yüzünden şeytan sizi ayartmasın. Bu sözü bir buyruk olarak değil, ayrıcalık olarak söylüyorum. Herkesin benim gibi olmasını isterdim. Ama herkes Tanrı tarafından kendine özgü bir armağanla donatılmıştır; kimisi bir tür, kimisi başka bir tür. Evli olmayanlara ve dullara şunu belirteyim: Onların benim durumumda kalmaları daha iyi olurdu. Ama tutkularını alt edemeyenler evlensin. Çünkü evlenmek, için için yanmaktan iyidir. Evli olanlara buyruk veriyorum: Kadın kocasından ayrılmasın. Bu buyruğu veren ben değilim, Rab'dir. Ayrılırsa da başkasıyla evlenmesin, ya da kocasıyla barışsın. Erkek de karısını boşamasın. Geriye kalanlara Rab değil, ben söylüyorum: Eğer bir kardeşin iman etmeyen karısı varsa ve kadın onunla yaşamayı uygun buluyorsa, kardeş onu boşamasın. Bunun gibi, bir kadının iman etmeyen kocası varsa ve bu erkek onunla yaşamayı uygun buluyorsa, kadın onu boşamasın. Çünkü iman etmeyen erkek karısı nedeniyle kutsanır. Bunun gibi, iman etmeyen kadın da o kardeş nedeniyle kutsanır. Yoksa, çocuklarınız murdar olurdu. Ama şimdi kutsaldırlar. İman etmeyen kişi boşanmayı yeğliyorsa boşansın. Böyle durumlarda kardeşin ya da kız kardeşin yükümlülüğü yoktur. Çünkü Tanrı bizi barış içinde yaşamaya çağırdı. Ey kadın! Kocanı kurtarıp kurtaramayacağını nasıl bilebilirsin? Ya da, ey koca! Karını kurtarıp kurtaramayacağını nasıl bilebilirsin? Ancak herkes Rab'bin kendisine sağlayışı oranında ve Tanrı'nın çağırdığı koşullar içinde yaşasın. Tüm kiliselerde verdiğim buyruk budur. Örneğin, biri çağrıldığında sünnetli miydi? Bunu gidermeye çalışmasın. Başkası sünnetsizken mi çağrıldı? O da sünnet edilmeyi dilemesin. Ne sünnetin ne de sünnetsizliğin önemi vardır. Önemli olan, Tanrı buyruklarını tutmaktır. Herkes ne durumda çağrıldıysa öyle kalsın. Çağrıldığında köle miydin? Önemseme! Ama özgürlüğünü elde edebilirsen, bundan yararlan. Çünkü Rab'de köle olarak çağrılan kişi Rab'bin özgür kılınmış kölesidir. Bunun gibi, özgür olarak çağrılan kişi de Mesih'in kölesidir. Bir bedel karşılığında satın alındınız; insanlara köle olmayın. Kardeşlerim, herkes ne durumda çağrıldıysa Tanrı katında öyle kalsın. Erden olanlara gelince, Rab'den onlara ilişkin aldığım bir buyruk yoktur. Ama Rab'bin acıdığı biri olarak, verdiğim yargıya güvenebilirsiniz. Bence şu sıkıntılı döneme yaraşan tutum insanın olduğu durumda kalmasıdır. Kadına bağlı mısın? Bu bağı çözme. Kadından çözülmüş müsün? Evliliği dileme. Ama evlenirsen günah işlemiş olmazsın. Erden kız evlenirse günah işlemiş olmaz. Ne var ki, evlenenler bu yaşamda acılarla karşılaşacak. Amacım sizleri esirgemektir. Kardeşlerim, diyeceğim şudur: Kalan zaman kısadır. Bundan böyle, karısı olanlar yokmuş gibi yaşasın; yas tutanlar yas tutmuyormuş gibi, sevinenler sevinmiyormuş gibi, satın alanlar bir şeyleri yokmuş gibi, dünya varlığını kullananlar hiç kullanmıyormuş gibi yaşasın. Çünkü bu dünyanın görünüşü geçip gitmektedir. Sizin kaygıdan uzak olmanızı istiyorum. Evli olmayan kişi Rab'bin işleriyle kaygılanır; Rab'bi nasıl hoşnut edeceğini düşünür. Evli kişiyse dünya işleriyle kaygılanır: Karısını nasıl hoşnut edeceğini düşünür. İlgisi ikiye bölünür. Evli olmayan kadın ya da erden kız ise gerek bedence, gerek ruhça kutsal olmak amacıyla Rab'bin işleri için kaygılanır. Oysa evli kadın dünya işleri için kaygılanır: Kocasını nasıl hoşnut edeceğini düşünür. Bu sözü yararınız için söylüyorum, elinizi kolunuzu bağlamak için değil! Rab katında sizlerin düzenli, hizmeti onaylanan, ilgisi başka yönlere kaymayan kişiler olmanızı diliyorum. Eğer bir kimse kendisini ilgilendiren erden kız konusunda yakışıksız davrandığını düşünüyorsa, eğer aşırı tutkuları varsa, sorunun çözümü gerekiyorsa, istediğini yapsın. Günah işlemiş olmaz; evlensinler. Öte yandan, yüreği kararlı olan kişi zorunluluk duymuyorsa, tutkusunu denetleyebiliyorsa ve sorunu yüreğinde karara bağlamış bulunuyorsa, kendisini ilgilendiren kızı erden saklasın. Çok iyi eder. Bu durumda kendisini ilgilendiren erden kızı evlendirmek iyidir; evlendirmemek ise çok daha iyidir. Kadın kocasına onun yaşamı süresince bağlıdır. Koca ölürse, istediği kişiyle evlenmekte özgürdür. Yeter ki bu kişi Rab'be bağlı biri olsun. Ama kadın olduğu durumda kalırsa daha mutlu olur. Görüşüm budur ve bende Tanrı Ruhu bulunduğunu düşünerek yazıyorum.