ELÇİLERİN İŞLERİ 11:19-30

ELÇİLERİN İŞLERİ 11:19-30 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)

İstefanos'un öldürülmesiyle başlayan baskı sonucu dağılan imanlılar, Fenike, Kıbrıs ve Antakya'ya kadar gittiler. Tanrı sözünü sadece Yahudiler'e duyuruyorlardı. Ama içlerinden Kıbrıslı ve Kireneli olan bazı adamlar Antakya'ya gidip Grekler'le de konuşmaya başladılar. Onlara Rab İsa'yla ilgili Müjde'yi bildirdiler. Onların arasında etkin olan Rab'bin gücü sayesinde çok sayıda kişi inanıp Rab'be döndü. Olup bitenlerin haberi, Yeruşalim'deki kiliseye ulaştı. Bunun üzerine imanlılar Barnaba'yı Antakya'ya gönderdiler. Kutsal Ruh'la ve imanla dolu, iyi bir adam olan Barnaba, Antakya'ya varıp Tanrı lütfunun meyvelerini görünce sevindi. Herkesi, candan ve yürekten Rab'be bağlı kalmaya özendirdi. Sonuç olarak Rab'be daha birçok kişi kazanıldı. Sonra Barnaba, Saul'u aramak için Tarsus'a gitti. Onu bulunca da Antakya'ya getirdi. Böylece Barnaba'yla Saul bir yıl boyunca oradaki inanlılar topluluğuyla bir araya gelerek büyük bir kitleyi eğittiler. Öğrencilere ilk kez Antakya'da Mesihçiler adı verildi. O günlerde Yeruşalim'den Antakya'ya bazı peygamberler geldi. Bunlardan Hagavos adlı biri ortaya çıkıp bütün dünyada şiddetli bir kıtlık olacağını Ruh aracılığıyla bildirdi. Bu kıtlık, Klavdius'un imparatorluğu sırasında oldu. Öğrenciler, her biri kendi gücü oranında, Yahudiye'de yaşayan kardeşlere gönderilmek üzere yardım toplamayı kararlaştırdılar. Bu kararı yerine getirip bağışlarını Barnaba ve Saul'un eliyle kilisenin ihtiyarlarına gönderdiler.

ELÇİLERİN İŞLERİ 11:19-30 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)

İstefanos'tan dolayı yapılan baskılar sonucunda dağılanlar Finike'ye, Kıbrıs'a ve Antakya'ya kadar gittiler. Tanrı'nın sözünü Yahudiler'den başka hiç kimseye bildirmiyorlardı. Ama onlardan Kıbrıslı ve Kirineli bazı kişiler Antakya'ya gelip Yunanlılar'a da Rab İsa'nın Sevindirici Haberi'ni bildirdiler. Rab'bin eli onları destekliyordu. Çok sayıda insan iman ederek Rab'be döndü. Bu olaylara ilişkin haber Yeruşalim'deki kilisenin kulağına gitti. Barnabas'ı Antakya'ya gönderdiler. O gidip Rab'bin kayrasını görünce sevinç duydu, hepsine yürekten Rab'be bağlı kalmaları için öğüt verdi. Çünkü kendisi iyi bir insandı. Kutsal Ruh'la ve imanla dolu biriydi. Böylece büyük bir kalabalık Rab'be katıldı. Barnabas Saul'u aramak için Tarsus'a gitti. Onu bulunca Antakya'ya getirdi. İkisi bir yıl süreyle kilisede bir araya gelerek o büyük topluluğa öğrettiler. Öğrencilere ilk kez Antakya'da Hıristiyan adı verildi. O günlerde Yeruşalim'den Antakya'ya peygamberler geldi. Bunların arasında Agabos adında biri ayağa kalkarak, tüm dünyada büyük bir kıtlık olacağını Ruh aracılığıyla bildirdi. (Bu kıtlık Klavdius'un günlerinde oldu.) Öğrenciler –her biri kendi gücü oranında– Yahudiye'de yaşayan kardeşlere yardım göndererek hizmette bulunmak üzere anlaştılar. Tasarladıkları işi uyguladılar. Barnabas ve Saul'un eliyle İhtiyarlar'a bu yardımı gönderdiler.