HEZEKİEL 12:1-28

HEZEKİEL 12:1-28 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)

RAB bana şöyle seslendi: “İnsanoğlu, asi bir halkın arasında yaşıyorsun. Gözleri varken görmüyor, kulakları varken işitmiyorlar. Çünkü bu halk asidir. “Sen, insanoğlu, sürgüne gidecekmiş gibi eşyanı topla, onların gözü önünde, gündüzün yola çık, bulunduğun yerden başka bir yere git. Kim bilir, asi bir halk olmalarına karşın seni görüp anlayabilirler. Gündüzün, halkın gözü önünde topladığın sürgün eşyanı çıkar. Akşam yine onların gözü önünde sürgüne giden biri gibi yola çık. Onlar seni izlerken duvarı delip eşyanı çıkar. Seni izlerlerken eşyanı sırtlayıp karanlıkta taşı. Ülkeyi görmemek için yüzünü ört. Çünkü yapacakların İsrail halkı için bir uyarı olacaktır.” Bana verilen buyruk uyarınca davrandım. Gündüzün sürgüne gidecekmiş gibi eşyalarımı çıkardım. Akşam elimle duvarı deldim. Eşyalarımı karanlıkta çıkarıp onlar izlerken sırtımda taşıdım. Ertesi sabah RAB bana seslendi: “İnsanoğlu, o asi İsrail halkı sana, ‘Ne yapıyorsun?’ diye sormadı mı? “Onlara de ki, ‘Egemen RAB şöyle diyor: Yeruşalim'deki önder ve orada yaşayan bütün İsrail halkına ilişkin bir bildiridir bu. Ben sizin için bir uyarıyım’ de. Sana yaptığımın tıpkısı onlara da yapılacak. Tutsak olarak sürgüne gidecekler. “Onların önderi karanlıkta eşyasını sırtında taşıyarak yola koyulacak. Eşyasını çıkarmak için duvarda bir gedik açacak. Ülkeyi görmemek için yüzünü örtecek. Onun üzerine ağımı atacağım, kurduğum tuzağa düşecek. Onu Babil'e, Kildan ülkesine götüreceğim, ama ülkeyi göremeden orada ölecek. Çevresindekilerin tümünü –yardımcılarını, ordusunu– dünyanın dört bucağına dağıtacağım. Yalın kılıç onların peşlerine düşeceğim. Onları uluslar arasına dağıtıp ülkelere sürdüğümde, benim RAB olduğumu anlayacaklar. Gittikleri uluslarda yaptıkları bütün iğrenç uygulamaları anlatmaları için aralarından birkaç kişiyi kılıçtan, kıtlıktan, salgın hastalıktan sağ bırakacağım. Böylece benim RAB olduğumu anlayacaklar.” RAB bana şöyle seslendi: “İnsanoğlu, yiyeceğini titreyerek ye, suyunu korkudan ürpererek iç. Ülkede yaşayan halka de ki, ‘Egemen RAB İsrail ve Yeruşalim'de yaşayanlar için şöyle diyor: Yiyeceklerini umutsuzluk içinde yiyecek, sularını şaşkınlık içinde içecekler. Orada yaşayanların yaptığı zorbalık yüzünden ülke ıssız bırakılacak. Halkın içinde yaşadığı kentler yakılacak, ülke çöle dönüşecek. O zaman benim RAB olduğumu anlayacaksınız.’ ” RAB bana şöyle seslendi: “İnsanoğlu, İsrail'de yaygın olan, ‘Günler geçiyor, her görüm boşa çıkıyor’ deyişinin anlamı nedir? Onlara de ki, ‘Egemen RAB şöyle diyor: Ben bu deyişe son vereceğim. Bundan böyle İsrail'de bir daha söylenmeyecek.’ Yine onlara de ki, ‘Her görümün yerine geleceği günler yaklaştı. Artık İsrail halkı arasında yalan görüm ya da aldatıcı falcılık olmayacak. Ama ben RAB, ne dersem gecikmeden olacak. Siz, ey asi İsrail halkı, söylediklerimin tümünü sizin günlerinizde yerine getireceğim. Böyle diyor Egemen RAB.’ ” RAB bana şöyle seslendi: “İnsanoğlu, İsrail halkı, ‘Onun gördüğü görüm uzak günler için, peygamberlik sözleri de uzak gelecekle ilgili’ diyor. “Bundan ötürü onlara de ki, ‘Egemen RAB şöyle diyor: Söylediğim sözlerden hiçbiri artık gecikmeyecek, ne dersem olacak. Böyle diyor Egemen RAB.’ ”

HEZEKİEL 12:1-28 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)

V E bana RABBİN şu sözü geldi: Âdem oğlu, âsi evin içinde oturuyorsun, onların görmek için gözleri var, ve görmiyorlar, ve işitmek için kulakları var, ve işitmiyorlar; çünkü onlar âsi bir evdir. Ve sen, âdem oğlu, kendine sürgünlük eşyası hazırla, ve onların gözü önünde gündüzün göç et, ve kendi yerinden başka bir yere onların gözü önünde göç edeceksin; âsi bir ev oldukları halde belki görürler. Ve eşyanı onların gözü önünde sürgün eşyası gibi gündüzün çıkaracaksın; sürgüne çıkanlar nasılsa, sen de onların gözü önünde öylece akşamlayın çıkacaksın. Sen onların gözü önünde duvarı del, ve oradan çıkar. Onların gözü önünde onu sırtında taşıyacaksın, ve karanlıkta çıkaracaksın; yüzünü örteceksin ki, memleketi görmiyesin; çünkü seni İsrail evine alâmet olarak koydum. Ve bana nasıl emrolundu ise, öyle yaptım; eşyamı sürgün eşyası gibi gündüzün çıkardım, ve akşamlayın duvarı elimle deldim; karanlıkta çıkardım, onların gözü önünde sırtımda taşıdım. Ve sabahlayın bana RABBİN şu sözü geldi: Âdem oğlu, İsrail evi, o âsi ev sana: Ne yapıyorsun, demediler mi? Onlara de: Rab Yehova şöyle diyor: Bu vahiy Yeruşalimde olan bey, ve orada oturan bütün İsrail evi içindir. De: Ben size alâmetim; ben nasıl yaptımsa, onlara da öyle yapılacak; sürgüne, esarete gidecekler. Ve aralarında olan bey, eşyasını karanlıkta sırtında taşıyacak, ve dışarı çıkacak; duvardan çıkarmak için onu delecekler; yüzünü örtecek, çünkü memleketi gözlerile görmiyecek. Ve onun üzerine ağımı serpeceğim, ve tuzağıma tutulacak; ve onu Babile, Kildanîler diyarına getireceğim; ve orada ölecek, fakat onu gözü ile görmiyecek. Ve onun çevresinde kendisine yardımcı olanların hepsini, ve bütün askerini her yele saçacağım; ve onların ardından kılıç çekeceğim. Ben onları milletler arasına dağıtınca, ve onları memleketlere saçınca, bilecekler ki, ben RAB'İM. Ve aralarına gelecekleri milletler içinde kendi mekruh şeylerinin hepsini anlatsınlar diye, onlardan sayısı az adamları kılıçtan, kıtlıktan, ve vebadan arta bırakacağım; ve bilecekler ki, ben RAB'İM. Ve bana RABBİN şu sözü geldi: Âdem oğlu, ekmeğini titriyerek ye, ve suyunu çarpıntı ve korku ile iç; memleket kavmına de: Yeruşalimde oturanlar için ve İsrail diyarı için Rab Yehova şöyle diyor: Bütün onda oturanların zorbalığı yüzünden, onu dolduran şeylerden memleketi ıssız kalsın diye, ekmeklerini korku ile yiyecekler, ve sularını şaşkınlıkla içecekler. Ve içinde adam oturan şehirler harap olacak, ve memleket virane olacak; ve bileceksiniz ki, ben RAB'İM. Ve bana RABBİN şu sözü geldi: Âdem oğlu, İsrail diyarında: Günler uzıyor, ve her rüyet boşa çıkıyor, diye söylediğiniz bu mesel nedir? Bundan dolayı onlara de: Rab Yehova şöyle diyor: Bu meseli sona erdireceğim, ve artık bunu İsrailde mesel olarak söylemiyecekler; fakat onlara söyle: Günler de, her rüyetin yerine gelmesi de yakındır. Çünkü artık İsrail evi içinde hiç boş rüyet, ve yaltaklanıcı fal olmıyacak. Çünkü ben RAB'İM; ben söyliyeceğim, ve söyliyeceğim söz yapılacak; artık gecikmiyecek; çünkü ey âsi ev, sözü sizin günlerinizde söyliyeceğim, ve onu yapacağım, Rab Yehovanın sözü. Ve bana RABBİN şu sözü geldi: Âdem oğlu, işte, İsrail evi: Onun gördüğü rüyet gelecek çok günler içindir, ve uzakta olan vakitler için peygamberlik ediyor, diyorlar. Bundan dolayı onlara de: Rab Yehova şöyle diyor: Sözlerimden hiç biri artık gecikmiyecek, ancak söyliyeceğim söz yapılacak, Rab Yehovanın sözü.

HEZEKİEL 12:1-28 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)

RAB bana şöyle seslendi: “İnsanoğlu, asi bir halkın arasında yaşıyorsun. Gözleri varken görmüyor, kulakları varken işitmiyorlar. Çünkü bu halk asidir. “Sen, insanoğlu, sürgüne gidecekmiş gibi eşyanı topla, onların gözü önünde, gündüzün yola çık, bulunduğun yerden başka bir yere git. Kim bilir, asi bir halk olmalarına karşın seni görüp anlayabilirler. Gündüzün, halkın gözü önünde topladığın sürgün eşyanı çıkar. Akşam yine onların gözü önünde sürgüne giden biri gibi yola çık. Onlar seni izlerken duvarı delip eşyanı çıkar. Seni izlerlerken eşyanı sırtlayıp karanlıkta taşı. Ülkeyi görmemek için yüzünü ört. Çünkü yapacakların İsrail halkı için bir uyarı olacaktır.” Bana verilen buyruk uyarınca davrandım. Gündüzün sürgüne gidecekmiş gibi eşyalarımı çıkardım. Akşam elimle duvarı deldim. Eşyalarımı karanlıkta çıkarıp onlar izlerken sırtımda taşıdım. Ertesi sabah RAB bana seslendi: “İnsanoğlu, o asi İsrail halkı sana, ‘Ne yapıyorsun?’ diye sormadı mı? “Onlara de ki, ‘Egemen RAB şöyle diyor: Yeruşalim'deki önder ve orada yaşayan bütün İsrail halkına ilişkin bir bildiridir bu. Ben sizin için bir uyarıyım’ de. Sana yaptığımın tıpkısı onlara da yapılacak. Tutsak olarak sürgüne gidecekler. “Onların önderi karanlıkta eşyasını sırtında taşıyarak yola koyulacak. Eşyasını çıkarmak için duvarda bir gedik açacak. Ülkeyi görmemek için yüzünü örtecek. Onun üzerine ağımı atacağım, kurduğum tuzağa düşecek. Onu Babil'e, Kildan ülkesine götüreceğim, ama ülkeyi göremeden orada ölecek. Çevresindekilerin tümünü –yardımcılarını, ordusunu– dünyanın dört bucağına dağıtacağım. Yalın kılıç onların peşlerine düşeceğim. Onları uluslar arasına dağıtıp ülkelere sürdüğümde, benim RAB olduğumu anlayacaklar. Gittikleri uluslarda yaptıkları bütün iğrenç uygulamaları anlatmaları için aralarından birkaç kişiyi kılıçtan, kıtlıktan, salgın hastalıktan sağ bırakacağım. Böylece benim RAB olduğumu anlayacaklar.” RAB bana şöyle seslendi: “İnsanoğlu, yiyeceğini titreyerek ye, suyunu korkudan ürpererek iç. Ülkede yaşayan halka de ki, ‘Egemen RAB İsrail ve Yeruşalim'de yaşayanlar için şöyle diyor: Yiyeceklerini umutsuzluk içinde yiyecek, sularını şaşkınlık içinde içecekler. Orada yaşayanların yaptığı zorbalık yüzünden ülke ıssız bırakılacak. Halkın içinde yaşadığı kentler yakılacak, ülke çöle dönüşecek. O zaman benim RAB olduğumu anlayacaksınız.’ ” RAB bana şöyle seslendi: “İnsanoğlu, İsrail'de yaygın olan, ‘Günler geçiyor, her görüm boşa çıkıyor’ deyişinin anlamı nedir? Onlara de ki, ‘Egemen RAB şöyle diyor: Ben bu deyişe son vereceğim. Bundan böyle İsrail'de bir daha söylenmeyecek.’ Yine onlara de ki, ‘Her görümün yerine geleceği günler yaklaştı. Artık İsrail halkı arasında yalan görüm ya da aldatıcı falcılık olmayacak. Ama ben RAB, ne dersem gecikmeden olacak. Siz, ey asi İsrail halkı, söylediklerimin tümünü sizin günlerinizde yerine getireceğim. Böyle diyor Egemen RAB.’ ” RAB bana şöyle seslendi: “İnsanoğlu, İsrail halkı, ‘Onun gördüğü görüm uzak günler için, peygamberlik sözleri de uzak gelecekle ilgili’ diyor. “Bundan ötürü onlara de ki, ‘Egemen RAB şöyle diyor: Söylediğim sözlerden hiçbiri artık gecikmeyecek, ne dersem olacak. Böyle diyor Egemen RAB.’ ”