HEZEKİEL 17:1-24
HEZEKİEL 17:1-24 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)
RAB bana şöyle seslendi: “Ey insanoğlu, İsrail halkına bir bilmece sor, simgesel bir öykü anlat. De ki, ‘Egemen RAB şöyle diyor: Kanatları uzun ve güçlü, renk renk tüylerle dolu iri bir kartal Lübnan'a geldi, bir sedir ağacının tepesine konup onu ele geçirdi. Ağacın tepesindeki filizleri koparıp ticaret ülkesine götürdü, tüccarlar kentine yerleştirdi. “ ‘Ülkenin tohumundan alıp verimli toprağa ekti; onu söğüt ağacı gibi akarsuların kıyısına dikti. Tohum filizlenip yerde yayılan bodur bir asma oldu. Dalları kartala doğru yayıldı, kökleriyse aşağıya, derine indi. Böylece dal salan, filiz veren bir asma oldu. “ ‘Gelgelelim, kanatları güçlü, bol tüylü başka bir iri kartal da vardı. Asma bu kez dikildiği yerden köklerini bu kartala doğru çevirdi; sulasın diye dallarını ona doğru saldı. Dallansın, ürün versin, görkemli bir asma olsun diye akarsuların kıyısındaki verimli toprağa dikilmişti.’ “Onlara de ki, ‘Egemen RAB şöyle diyor: Asma serpilecek mi? Kurusun diye ilk kartal kökünü söküp meyvesini koparmayacak mı? Asmanın yeni filizlenen bütün dalları kuruyacak. Kökünden söküp atmak için güçlü ele ya da büyük orduya gerek duyulmayacak. Evet, asma dikilmiş, ama serpilip gelişecek mi? Doğu rüzgarı ona çarpınca büsbütün kurumayacak mı? Evet, filizlendiği yerde solup kuruyacak.’ ” RAB bana şöyle seslendi: “O asi halka de ki, ‘Bunların ne anlama geldiğini bilmiyor musunuz?’ Onlara de ki, ‘Babil Kralı Yeruşalim'e gitti; kralını, önderlerini tutsak alıp kendisiyle birlikte Babil'e götürdü. Sonra kralın soyundan gelen birini alıp ant içirerek onunla bir antlaşma yaptı. Ülkenin önderlerini de tutsak aldı. Öyle ki, ülke gerilesin, bir daha yükselmesin, ancak yaptığı antlaşmayı yerine getirerek yaşayabilsin. Ne var ki, Yahuda Kralı, kendisine at ve çok sayıda asker vermesi için Mısır'a elçiler göndererek Babil Kralı'na başkaldırdı. Yahuda Kralı başaracak mı? Böyle şeyler yapan kurtulur mu? Yaptığı antlaşmayı bozan kurtulur mu? “ ‘Egemen RAB, varlığım hakkı için diyor, onu tahta oturtan kralın ülkesinde, Babil'de ölecek. Çünkü içtiği andı küçümsedi, yaptığı antlaşmayı bozdu. Babilliler birçok kişiyi yok etmek için toprak rampalar, kuşatma duvarları yaptığında, firavun güçlü ordusu ve büyük kalabalıklarla savaşta ona yardımcı olmayacak. Yaptığı antlaşmayı bozarak içtiği andı küçümsedi. Söz verdiği halde, bütün bunları yaptı. Bu yüzden kurtulmayacak. “ ‘Bu nedenle Egemen RAB şöyle diyor: Varlığım hakkı için, bana içtiği andı küçümsediği, antlaşmamı bozduğu için onu cezalandıracağım. Ağımı gereceğim, tuzağıma düşecek. Onu Babil'e getirecek, bana sadakatsizliğinden ötürü orada yargılayacağım. En seçkin askerleri kılıçtan geçirilecek, sağ kalanlar dünyanın dört bucağına dağılacak. O zaman konuşanın ben RAB olduğumu anlayacaksınız. “ ‘Egemen RAB şöyle diyor: Sedir ağacının tepesinden Bir filiz alıp dikeceğim. En yüksek dallarından körpe bir çubuk koparıp Yüksek, ulu bir dağın üzerine dikeceğim. Onu İsrail'in en yüksek dağının üzerine dikeceğim. Dal budak salıp ürün verecek, Görkemli bir sedir ağacı olacak. Her çeşit kuş dallarına tüneyecek, Gölgesinde barınacak. Bütün orman ağaçları Her yüksek ağacı bodurlaştıranın, Her bodur ağacı yükseltenin, Her yeşil ağacı kurutanın Ve kuru ağacı yeşertenin Ben RAB olduğumu anlayacaklar. Bunu ben RAB söylüyorum ve dediğimi yapacağım.’ ”
HEZEKİEL 17:1-24 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)
V E bana RABBİN şu sözü geldi: Âdem oğlu, İsrail evine bir bilmece söyle, ve bir mesel anlat; ve de: Rab Yehova şöyle diyor: Kanatları büyük, ve yelekleri uzun, üzeri renk renk tüyler dolu, iri bir kartal Libnana geldi, ve erz ağacının tepesini aldı; körpe filizlerinin başını kopardı, ve onu ticaret diyarına götürdü; tüccar şehrine onu koydu. Ve o diyarın tohumundan aldı, ve onu semereli toprağa dikti; çok sular kenarına onu koydu; söğüt ağacı gibi dikti. Ve sürüp yerde yayılan bodur asma oldu, ve dalları ona doğru döndüler, ve kökleri onun altında idiler; ve asma oldu, ve çubuklar verdi, ve filizler saldı. Kanatları büyük, ve tüyleri çok, başka iri bir kartal daha vardı; ve işte, asma köklerini ona doğru döndürdü, ve sulasın diye dikildiği evleklerden dallarını ona saldı. Dallar versin, ve meyva çıkarsın, güzel bir asma olsun diye, çok sular kenarına, iyi toprağa dikildi. De ki: Rab Yehova şöyle diyor: Asma gelişecek mi? kurusun, taze süren yapraklarının hepsi kurusun diye onun köklerini sökmiyecek mi, ve onun meyvasını koparmıyacak mı? Ne kuvvetli bazu ile ne de çok halk ile köklerinden sökülür. İşte, dikilmiş, gelişecek mi? şark yeli ona dokununca bütün bütün kurumıyacak mı? evet, bittiği evleklerde kuruyacaktır. Ve bana RABBİN şu sözü geldi: Şimdi o âsi eve de: Bu şeyler nedir, bilmiyor musunuz? Onlara de: İşte, Babil kıralı Yeruşalime geldi, ve onun kıralını ve reislerini aldı, ve onları Babile, kendi yanına götürdü. Ve kıral zürriyetinden birini aldı, ve onunla ahit kesti; ve ona and ettirdi, memleketin zorlu adamlarını da alıp götürdü ki, kırallık hakir olsun, yükselmesin, fakat ahdini tutarak yerinde dursun. Fakat kendisine atlar ve çok asker versinler diye elçilerini Mısıra göndererek Babil kıralına karşı baş kaldırdı; hiç işi iyi gider mi? bu şeyleri yapan kurtulur mu? ahdi bozar da kurtulur mu? Varlığım hakkı için, Rab Yehovanın sözü, gerçek, kendisini kıral etmiş olan, andını hor görüp ahdini bozduğu o kıralın bulunduğu yerde, Babilin içinde, onun yanında ölecek. Ve çok canlar kesip atmak için meterisler yığdıkları, ve hisarlar yaptıkları zaman, Firavun kuvvetli ordusu ile ve büyük cümhuru ile cenkte ona yardım etmiyecek. Çünkü ahdi bozarak andı hor gördü; ve işte, elini vermişken yine bütün bu işleri etti; o kaçıp kurtulmıyacaktır. Bundan dolayı Rab Yehova şöyle diyor: Varlığım hakkı için, gerçek hor gördüğü andımı, ve bozduğu ahdimi onun başına getireceğim. Ve onun üzerine ağımı serpeceğim, ve tuzağıma tutulacak, ve onu Babile getireceğim, ve bana karşı işlediği hainlikten ötürü onunla orada muhakeme olacağım. Ve onun bütün askeri arasında kaçaklarının hepsi kılıçla düşecekler, ve artakalanlar her yele dağılacaklar, ve bileceksiniz ki, ben RAB, ben söyledim. Rab Yehova şöyle diyor: Erz ağacının yüksek tepesinden ben de alacağım, ve onu yerleştireceğim; onun filizlerinin başından taze bir filiz koparacağım, ve yüksek ve yüce bir dağın üzerine onu dikeceğim; İsrailin yüksek dağına onu dikeceğim; ve dallar sürüp meyva verecek, ve güzel bir erz ağacı olacak; her çeşit kanatlı kuşlar onun altında barınacaklar; dallarının gölgesinde barınacaklar. Ve bütün kır ağaçları bilecekler ki, ben, RAB, yüksek ağacı ben alçalttım, alçak ağacı yükselttim, yeşil ağacı kuruttum, ve kuru ağacı yeşerttim; ben, RAB, ben söyledim, ve ben yaptım.
HEZEKİEL 17:1-24 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)
RAB bana şöyle seslendi: “Ey insanoğlu, İsrail halkına bir bilmece sor, simgesel bir öykü anlat. De ki, ‘Egemen RAB şöyle diyor: Kanatları uzun ve güçlü, renk renk tüylerle dolu iri bir kartal Lübnan'a geldi, bir sedir ağacının tepesine konup onu ele geçirdi. Ağacın tepesindeki filizleri koparıp ticaret ülkesine götürdü, tüccarlar kentine yerleştirdi. “ ‘Ülkenin tohumundan alıp verimli toprağa ekti; onu söğüt ağacı gibi akarsuların kıyısına dikti. Tohum filizlenip yerde yayılan bodur bir asma oldu. Dalları kartala doğru yayıldı, kökleriyse aşağıya, derine indi. Böylece dal salan, filiz veren bir asma oldu. “ ‘Gelgelelim, kanatları güçlü, bol tüylü başka bir iri kartal da vardı. Asma bu kez dikildiği yerden köklerini bu kartala doğru çevirdi; sulasın diye dallarını ona doğru saldı. Dallansın, ürün versin, görkemli bir asma olsun diye akarsuların kıyısındaki verimli toprağa dikilmişti.’ “Onlara de ki, ‘Egemen RAB şöyle diyor: Asma serpilecek mi? Kurusun diye ilk kartal kökünü söküp meyvesini koparmayacak mı? Asmanın yeni filizlenen bütün dalları kuruyacak. Kökünden söküp atmak için güçlü ele ya da büyük orduya gerek duyulmayacak. Evet, asma dikilmiş, ama serpilip gelişecek mi? Doğu rüzgarı ona çarpınca büsbütün kurumayacak mı? Evet, filizlendiği yerde solup kuruyacak.’ ” RAB bana şöyle seslendi: “O asi halka de ki, ‘Bunların ne anlama geldiğini bilmiyor musunuz?’ Onlara de ki, ‘Babil Kralı Yeruşalim'e gitti; kralını, önderlerini tutsak alıp kendisiyle birlikte Babil'e götürdü. Sonra kralın soyundan gelen birini alıp ant içirerek onunla bir antlaşma yaptı. Ülkenin önderlerini de tutsak aldı. Öyle ki, ülke gerilesin, bir daha yükselmesin, ancak yaptığı antlaşmayı yerine getirerek yaşayabilsin. Ne var ki, Yahuda Kralı, kendisine at ve çok sayıda asker vermesi için Mısır'a elçiler göndererek Babil Kralı'na başkaldırdı. Yahuda Kralı başaracak mı? Böyle şeyler yapan kurtulur mu? Yaptığı antlaşmayı bozan kurtulur mu? “ ‘Egemen RAB, varlığım hakkı için diyor, onu tahta oturtan kralın ülkesinde, Babil'de ölecek. Çünkü içtiği andı küçümsedi, yaptığı antlaşmayı bozdu. Babilliler birçok kişiyi yok etmek için toprak rampalar, kuşatma duvarları yaptığında, firavun güçlü ordusu ve büyük kalabalıklarla savaşta ona yardımcı olmayacak. Yaptığı antlaşmayı bozarak içtiği andı küçümsedi. Söz verdiği halde, bütün bunları yaptı. Bu yüzden kurtulmayacak. “ ‘Bu nedenle Egemen RAB şöyle diyor: Varlığım hakkı için, bana içtiği andı küçümsediği, antlaşmamı bozduğu için onu cezalandıracağım. Ağımı gereceğim, tuzağıma düşecek. Onu Babil'e getirecek, bana sadakatsizliğinden ötürü orada yargılayacağım. En seçkin askerleri kılıçtan geçirilecek, sağ kalanlar dünyanın dört bucağına dağılacak. O zaman konuşanın ben RAB olduğumu anlayacaksınız. “ ‘Egemen RAB şöyle diyor: Sedir ağacının tepesinden Bir filiz alıp dikeceğim. En yüksek dallarından körpe bir çubuk koparıp Yüksek, ulu bir dağın üzerine dikeceğim. Onu İsrail'in en yüksek dağının üzerine dikeceğim. Dal budak salıp ürün verecek, Görkemli bir sedir ağacı olacak. Her çeşit kuş dallarına tüneyecek, Gölgesinde barınacak. Bütün orman ağaçları Her yüksek ağacı bodurlaştıranın, Her bodur ağacı yükseltenin, Her yeşil ağacı kurutanın Ve kuru ağacı yeşertenin Ben RAB olduğumu anlayacaklar. Bunu ben RAB söylüyorum ve dediğimi yapacağım.’ ”