YARATILIŞ 40:1-23
YARATILIŞ 40:1-23 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)
Bir süre sonra Mısır Kralı'nın sakisiyle fırıncısı efendilerini gücendirdiler. Firavun bu iki görevlisine, baş sakiyle fırıncıbaşına öfkelendi. Onları muhafız birliği komutanının evinde, Yusuf'un tutsak olduğu zindanda göz altına aldı. Muhafız birliği komutanı Yusuf'u onların hizmetine atadı. Bir süre zindanda kaldılar. Firavunun sakisiyle fırıncısı tutsak oldukları zindanda aynı gece birer düş gördüler. Düşleri farklı anlamlar taşıyordu. Sabah Yusuf yanlarına gittiğinde, onları tedirgin gördü. Efendisinin evinde, kendisiyle birlikte zindanda kalan firavunun görevlilerine, “Niçin suratınız asık bugün?” diye sordu. “Düş gördük ama yorumlayacak kimse yok” dediler. Yusuf, “Yorum Tanrı'ya özgü değil mi?” dedi, “Lütfen düşünüzü bana anlatın.” Baş saki düşünü Yusuf'a anlattı: “Düşümde önümde bir asma gördüm. Üç çubuğu vardı. Tomurcuklar açar açmaz çiçeklendi, salkım salkım üzüm verdi. Firavunun kâsesi elimdeydi. Üzümleri alıp firavunun kâsesine sıktım. Sonra kâseyi ona verdim.” Yusuf, “Bu şu anlama gelir” dedi, “Üç çubuk üç gün demektir. Üç gün içinde firavun seni zindandan çıkaracak, yine eski görevine döneceksin. Geçmişte olduğu gibi yine ona sakilik yapacaksın. Ama her şey yolunda giderse, lütfen beni anımsa. Bir iyilik yap, firavuna benden söz et. Çıkar beni bu zindandan. Çünkü ben İbrani ülkesinden zorla kaçırıldım. Burada da zindana atılacak bir şey yapmadım.” Fırıncıbaşı bu iyi yorumu duyunca, Yusuf'a, “Ben de bir düş gördüm” dedi, “Başımın üstünde üç sepet beyaz ekmek vardı. En üstteki sepette firavun için pişirilmiş çeşitli pastalar vardı. Kuşlar başımın üstündeki sepetten pastaları yiyorlardı.” Yusuf, “Bu şu anlama gelir” dedi, “Üç sepet üç gün demektir. Üç gün içinde firavun seni zindandan çıkarıp ağaca asacak. Kuşlar etini yiyecekler.” Üç gün sonra, firavun doğum gününde bütün görevlilerine bir şölen verdi. Görevlilerinin önünde baş sakisiyle fırıncıbaşını zindandan çıkardı. Yusuf'un yaptığı yoruma uygun olarak baş sakisini eski görevine atadı. Baş saki firavuna şarap sunmaya başladı. Ama firavun fırıncıbaşını astırdı. Gelgelelim, baş saki Yusuf'u anımsamadı, unuttu gitti.
YARATILIŞ 40:1-23 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)
V E bu şeylerden sonra vaki oldu ki, Mısır kıralının sakisi ve ekmekçisi efendileri Mısır kıralına karşı suç ettiler. Ve Firavun iki memuruna karşı, baş saki ve baş ekmekçiye karşı, öfkelendi. Ve onları hapishaneye, muhafız askerleri reisinin evine, zindana, Yusufun mahpus olduğu yere teslim etti. Ve muhafız askerler reisi Yusufu onların üzerine koydu, ve onlara hizmet etti; ve bir müddet hapishanede kaldılar. Mısır kıralının zindanda mahpus olan sakisi ve ekmekçisi, her ikisi bir gecede, her biri ruyasının tabirine göre birer ruya gördüler. Ve sabahlayın, Yusuf onların yanına geldi, ve onları gördü, ve işte, kederli idiler. Ve hapishanede, efendisinin evinde, kendisile beraber olan Firavunun memurlarına sorup dedi: Niçin bugün yüzünüz bozuk? Ve ona dediler: Ruya gördük, ve onu tabir eden yok. Ve Yusuf onlara dedi: Tabir Allaha mahsus değil mi? rica ederim, bana anlatın. Ve baş saki ruyasını Yusufa hikâye edip ona dedi: Ruyamda işte, önümde bir asma, ve asmada üç çubuk vardı; ve tomurcuklanır gibi idi, ve çiçekleri çıkıp salkımları olgun üzümler verdiler; ve Firavunun kâsesi elimde idi; ve üzümleri alıp onları Firavunun kâsesi içine sıktım, ve kâseyi Firavunun eline verdim. Ve Yusuf ona dedi: Onun tabiri şudur: Üç çubuk üç gündür; artık üç güne kadar Firavun senin başını yükseltecek, ve yine seni memuriyetine döndürecek; ve onun sakisi bulunduğun vakitte olduğu gibi, evelki usule göre, Firavunun kâsesini onun eline vereceksin. Fakat sana iyilik olduğu zaman, beni hatırına getir, rica ederim, bana lûtfet, ve beni Firavuna söyle, ve beni bu evden çıkar; çünkü gerçek ben İbranîler diyarından çalındım, ve burada dahi zindana konulacak bir şey yapmadım. Ve baş ekmekçi tabirin iyi olduğunu görünce, Yusufa dedi: Ben de ruyamda idim, ve işte, başımın üzerinde üç sepet beyaz ekmek vardı; ve en üstteki sepette Firavunun yiyeceklerinin her çeşidinden, ekmekçi işleri vardı; ve kuşlar başımın üzerindeki sepetten onları yiyorlardı. Ve Yusuf cevap verip dedi: Onun tabiri şudur: Üç sepet üç gündür; artık üç güne kadar Firavun senin başını senden kaldıracak, ve seni ağaca asacak, ve kuşlar senin etini üzerinden yiyecekler. Ve üçüncü günde, Firavunun doğum gününde, vaki oldu ki, bütün kullarına ziyafet yaptı; ve kullarının ortasında baş sakinin başını ve baş ekmekçinin başını yükseltti, ve Yusufun onlara tabir ettiği gibi, baş sakiyi sakiliğine döndürdü; ve kâseyi Firavunun eline verdi; fakat baş ekmekçiyi astı. Fakat baş saki Yusufu hatırlamadı, ve onu unuttu.
YARATILIŞ 40:1-23 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)
Bir süre sonra Mısır Kralı'nın sakisiyle fırıncısı efendilerini gücendirdiler. Firavun bu iki görevlisine, baş sakiyle fırıncıbaşına öfkelendi. Onları muhafız birliği komutanının evinde, Yusuf'un tutsak olduğu zindanda göz altına aldı. Muhafız birliği komutanı Yusuf'u onların hizmetine atadı. Bir süre zindanda kaldılar. Firavunun sakisiyle fırıncısı tutsak oldukları zindanda aynı gece birer düş gördüler. Düşleri farklı anlamlar taşıyordu. Sabah Yusuf yanlarına gittiğinde, onları tedirgin gördü. Efendisinin evinde, kendisiyle birlikte zindanda kalan firavunun görevlilerine, “Niçin suratınız asık bugün?” diye sordu. “Düş gördük ama yorumlayacak kimse yok” dediler. Yusuf, “Yorum Tanrı'ya özgü değil mi?” dedi, “Lütfen düşünüzü bana anlatın.” Baş saki düşünü Yusuf'a anlattı: “Düşümde önümde bir asma gördüm. Üç çubuğu vardı. Tomurcuklar açar açmaz çiçeklendi, salkım salkım üzüm verdi. Firavunun kâsesi elimdeydi. Üzümleri alıp firavunun kâsesine sıktım. Sonra kâseyi ona verdim.” Yusuf, “Bu şu anlama gelir” dedi, “Üç çubuk üç gün demektir. Üç gün içinde firavun seni zindandan çıkaracak, yine eski görevine döneceksin. Geçmişte olduğu gibi yine ona sakilik yapacaksın. Ama her şey yolunda giderse, lütfen beni anımsa. Bir iyilik yap, firavuna benden söz et. Çıkar beni bu zindandan. Çünkü ben İbrani ülkesinden zorla kaçırıldım. Burada da zindana atılacak bir şey yapmadım.” Fırıncıbaşı bu iyi yorumu duyunca, Yusuf'a, “Ben de bir düş gördüm” dedi, “Başımın üstünde üç sepet beyaz ekmek vardı. En üstteki sepette firavun için pişirilmiş çeşitli pastalar vardı. Kuşlar başımın üstündeki sepetten pastaları yiyorlardı.” Yusuf, “Bu şu anlama gelir” dedi, “Üç sepet üç gün demektir. Üç gün içinde firavun seni zindandan çıkarıp ağaca asacak. Kuşlar etini yiyecekler.” Üç gün sonra, firavun doğum gününde bütün görevlilerine bir şölen verdi. Görevlilerinin önünde baş sakisiyle fırıncıbaşını zindandan çıkardı. Yusuf'un yaptığı yoruma uygun olarak baş sakisini eski görevine atadı. Baş saki firavuna şarap sunmaya başladı. Ama firavun fırıncıbaşını astırdı. Gelgelelim, baş saki Yusuf'u anımsamadı, unuttu gitti.