YAKUP 1:1-27
YAKUP 1:1-27 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)
Tanrı'nın ve Rab İsa Mesih'in kulu ben Yakup, dağılmış olan on iki oymağa selam ederim. Kardeşlerim, çeşitli denemelerle yüz yüze geldiğinizde bunu büyük sevinçle karşılayın. Çünkü bilirsiniz ki, imanınızın sınanması dayanma gücünü yaratır. Dayanma gücü de, hiçbir eksiği olmayan, olgun, yetkin kişiler olmanız için tam bir etkinliğe erişsin. İçinizden birinin bilgelikte eksiği varsa, herkese cömertçe, azarlamadan veren Tanrı'dan istesin; kendisine verilecektir. Yalnız hiç kuşku duymadan, imanla istesin. Çünkü kuşku duyan kişi rüzgarın sürükleyip savurduğu deniz dalgasına benzer. Her bakımdan değişken, kararsız olan kişi Rab'den bir şey alacağını ummasın. Düşkün olan kardeş kendi yüksekliğiyle, zengin olansa kendi düşkünlüğüyle övünsün. Çünkü zengin kişi kır çiçeği gibi solup gidecek. Güneş yakıcı sıcağıyla doğar ve otu kurutur. Otun çiçeği düşer, görünüşünün güzelliği yok olur. Zengin de bunun gibi kendi uğraşları içinde kaybolup gidecektir. Ne mutlu denemeye dayanan kişiye! Denemeden başarıyla çıktığı zaman Rab'bin kendisini sevenlere vaat ettiği yaşam tacını alacaktır. Ayartılan kişi, “Tanrı beni ayartıyor” demesin. Çünkü Tanrı kötülükle ayartılamadığı gibi kendisi de kimseyi ayartmaz. Herkes kendi arzularıyla sürüklenip aldanarak ayartılır. Sonra arzu gebe kalır ve günah doğurur. Günah olgunlaşınca da ölüm getirir. Sevgili kardeşlerim, aldanmayın! Her nimet, her mükemmel armağan yukarıdan, kendisinde değişkenlik ya da döneklik gölgesi olmayan Işıklar Babası'ndan gelir. O, yarattıklarının bir anlamda ilk meyveleri olmamız için bizleri kendi isteği uyarınca, gerçeğin bildirisiyle yaşama kavuşturdu. Sevgili kardeşlerim, şunu aklınızda tutun: Herkes dinlemekte çabuk, konuşmakta yavaş, öfkelenmekte de yavaş olsun. Çünkü insanın öfkesi Tanrı'nın istediği doğruluğu sağlamaz. Bunun için, her türlü pisliği ve her tarafa yayılmış olan kötülüğü üstünüzden sıyırıp atarak, içinize ekilmiş, canlarınızı kurtaracak güçte olan sözü alçakgönüllülükle kabul edin. Tanrı sözünü yalnız duymakla kalmayın, sözün uygulayıcıları da olun. Yoksa kendinizi aldatmış olursunuz. Çünkü sözün dinleyicisi olup da uygulayıcısı olmayan kişi, aynada kendi doğal yüzüne bakan kişiye benzer. Kendini görür, sonra gider ve nasıl bir kişi olduğunu hemen unutur. Oysa mükemmel yasaya, özgürlük yasasına yakından bakıp ona bağlı kalan, unutkan dinleyici değil de etkin uygulayıcı olan kişi, yaptıklarıyla mutlu olacaktır. Dindar olduğunu sanıp da dilini dizginlemeyen kişi kendini aldatır. Böylesinin dindarlığı boştur. Baba Tanrı'nın gözünde temiz ve kusursuz dindarlık, kişinin sıkıntı çeken öksüzler ve dullarla ilgilenmesi ve kendini dünyanın lekelemesinden korumasıdır.
YAKUP 1:1-27 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)
A LLAHIN ve Rab İsa Mesihin kulu Yakub, dağılmış olan on iki sıpta selâm eder. Ey kardeşlerim, ne zaman çeşit çeşit tecrübelere düşerseniz, imanınızın imtihanı sabır hasıl ettiğini bilerek, bunu tam bir sevinç sayın. Ve sabır kendi işini ikmal etsin ki, bir şeyde eksiğiniz olmıyarak, kâmil ve tam adamlar olasınız. Fakat eğer sizden birinin hikmeti eksikse, herkese cömertlikle ve tekdir etmeden veren Allahtan istesin, ve kendisine verilecektir. Fakat bir şeyden şüphe etmiyerek imanla istesin; çünkü şüphe eden adam yelle sürülen ve dalgalanan denizin çalkanmasına benzer. Çünkü bütün yollarında kararsız, iki yürekli adam, Rab tarafından bir şey alacağını sanmasın. Fakat hakir kardeş kendi yüksekliğile, zengin olan da kendi hakirliğile övünsün; çünkü otun çiçeği gibi geçecektir. Çünkü güneş yakıcı rüzgârla doğar ve otu kurutur; ve onun çiçeği düşer, ve yüzünün güzelliği geçer; zengin adam da böylece kendi yollarında solacaktır. Tecrübeye tahammül eden adam ne mutludur; çünkü makbul olduğu zaman, Rabbin kendisini sevenlere vadettiği hayat tacını alacaktır. Tecrübe olunduğu zaman, kimse: Allah tarafından tecrübe olunuyorum, demesin; çünkü Allah kötü şeylerle tecrübe olunamaz, kendisi de kimseyi tecrübe etmez; fakat herkes kendi arzusu tarafından sürüklenerek ve aldanarak tecrübe olunur. Sonra arzu gebe kalarak günah doğurur; ve günah kâmil olunca, ölüm hasıl eder. Ey sevgili kardeşlerim, aldanmayın. Her iyi atiye ve her kâmil mevhibe, indinde değişiklik yahut döneklik gölgesi olmıyan nurlar Babasından, yukarıdan, iner. Kendi mahlûklarının bir turfandası olmamız için, kendi iradesine göre, hakikat kelâmı vasıtası ile bizi hasıl etti. Ey sevgili kardeşlerim, bunu bilirsiniz. Fakat her adam işitmekte çabuk, söylemekte ağır, gazapta ağır olsun; çünkü insanın gazabı Allahın salâhını husule getirmez. Bunun için her pisliği ve şerrin çokluğunu atarak, canlarınızı kurtarmağa kadir olan sizde ekilmiş sözü hilimle kabul edin. Ve kendi kendinizi aldatarak sözün yalnız işiticileri değil, fakat işleyicileri olun. Çünkü eğer bir kimse sözün işiticisi olup, işleyicisi değilse, aynada kendi asıl yüzünü gören adama benzer; çünkü kendisini görür ve gider ve ne gibi bir adam olduğunu hemen unutur. Fakat kâmil olan kanuna, hürriyet kanununa, bakan ve devam eden, unutkan işitici değil, ancak çalışkan işleyici olan o adam kendi işinde mutlu olacaktır. Eğer bir kimse dindar olduğunu sanırsa, fakat yüreğini aldatarak dilini zaptetmezse, dindarlığı boştur. Allahın ve Babanın indinde temiz ve lekesiz dindarlık şudur: Öksüzleri ve dulları sıkıntılarında ziyaret etmek, ve kendisini dünyadan lekesiz tutmaktır.
YAKUP 1:1-27 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)
Tanrı'nın ve Rab İsa Mesih'in kulu Yakup, her yere dağılmış olan on iki oymağı selamlar. Kardeşlerim, çeşitli denenmelerle karşılaştığınızda bunu sevinçle karşılayın. Çünkü biliyorsunuz ki, imanınızın sınanması dayanma gücü oluşturur. Bu dayanma gücü sizde sonucunu göstersin ve hem yetkin olasınız hem de olgunlaşasınız. Hiçbir konuda eksiğiniz kalmasın. Sizlerden birinin bilgeliği eksikse, kınamaksızın, cömertçe herkese veren Tanrı'dan istesin ve kendisine verilecektir. Ama hiçbir kuşkuya düşmeden, imanla istesin. Çünkü kuşkuya düşen kişi, rüzgarın çalkaladığı ve sağa sola savurduğu denizin dalgasına benzer. Böyle bir durumda bulunan insan Rab'den bir şey alacağını sanmasın. Dengesiz insan tuttuğu yolların tümünde kararsız olan kişidir. Alt düzeyden olan kardeş yükseltilmesiyle övünsün; varlıklı olan ise alt düzeye indirilmesiyle. Çünkü varlıklı kişi 'kır çiçeği gibi' geçip gidecektir. Çevreyi yakarak yükselen güneş 'otu kurutur', onun 'çiçeği yere düşer', dış görünüşünün güzelliği de kaybolur. Tıpkı bunun gibi, varlıklı kişi de kendi uğraşları ortasında solup gidecektir. Denenmeye katlanan adam mutludur. Çünkü denemeden başarıyla geçtiğinde, Tanrı'nın kendisini sevenlere vaat ettiği yaşam tacını alacaktır. Denenen kişi kim olursa olsun, “Ben Tanrı tarafından deneniyorum” demesin. Çünkü Tanrı kötü şeylerle denenmez. Kendisi de hiç kimseyi denemez. Ne var ki, herkes kendi tutkusunun ayartması ve kandırmasıyla denenmeye uğrar. Bunun ardından da tutku gebe kalır ve günahı oluşturur. Günahın olgunlaşması ise ölümü doğurur. Sevgili kardeşlerim, yanılmayın. Her yararlı bağış ve yetkin armağan yücelerdendir ve kendisinde değişiklik ve döneklik gölgesi olmayan göksel Işıklar Babası'ndan gelir. Yaratıkları arasında ilk ürün özelliğini taşımamız için kendi isteği uyarınca, gerçek söz aracılığıyla bizlere doğuş sağladı. Sevgili kardeşlerim, şunu bilmelisiniz: Herkes işitmekte çabuk, konuşmakta ve kızmakta ağır davransın. Çünkü insanın öfkesi Tanrı doğruluğunu oluşturmaz. Bu nedenle, her tür kirliliği ve giderek artan kötülüğü üzerinizden atın. İçinize ekilmiş, canlarınızı kurtarmak için yeterli güce sahip olan sözü yumuşak huylulukla kabul edin. Sözün uygulayıcıları olun; kendi kendini aldatan kupkuru dinleyicileri olmayın. Çünkü bir kimse sözün uygulayıcısı değil de sadece dinleyicisi ise, aynada doğal yüzüne bakan adam gibidir. Kendi yüzüne baktıktan sonra gider ve görünüşünün nasıl olduğunu unutuverir. Oysa özgürlüğün yetkin yasasına yaklaşıp onda sürekli kalan kişi, dinlediğini unutan biri değil, tam tersine, gerekli olanı uygulayandır. Bu insan kendi yaptıklarıyla mutluluk bulur. Dindar olduğunu sanıp da, diline gem vurmayan kişi kendini aldatır ve böylesinin inancı boştur. Göksel Tanrı'nın ve Baba'nın önünde pak ve lekesiz dindarlık, yetimleri, dulları acılarında ziyaret etmek ve kendisini dünyanın pisliğinden korumaktır.