YEREMYA 38:1-28

YEREMYA 38:1-28 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)

Mattan oğlu Şefatya, Paşhur oğlu Gedalya, Şelemya oğlu Yehukal ve Malkiya oğlu Paşhur Yeremya'nın halka söylediği şu sözleri duydular: “RAB diyor ki, ‘Bu kentte kalan kılıçtan, kıtlıktan, salgından ölecek. Kildaniler'e* gidense sağ kalacak, canını kurtarıp yaşayacak.’ RAB diyor ki, ‘Bu kent kesinlikle Babil Kralı'nın ordusuna teslim edilecek, Babil Kralı onu ele geçirecek.’ ” Önderler krala, “Bu adam öldürülmeli” dediler, “Çünkü söylediği bu sözlerle kentte kalan askerlerin ve halkın cesaretini kırıyor. Bu adam halkın yararını değil, zararını istiyor.” Kral Sidkiya, “İşte o sizin elinizde” diye yanıtladı, “Kral size engel olamaz ki.” Böylece Yeremya'yı alıp kralın oğlu Malkiya'nın muhafız avlusundaki sarnıcına halatlarla sarkıtarak indirdiler. Sarnıçta su yoktu, yalnız çamur vardı. Yeremya çamura battı. Sarayda görevli hadım Kûşlu Ebet-Melek Yeremya'nın sarnıca atıldığını duydu. Kral Benyamin Kapısı'nda otururken, Ebet-Melek saraydan çıkıp kralın yanına gitti ve ona şöyle dedi: “Efendim kral, bu adamların Peygamber Yeremya'ya yaptıkları kötüdür. Onu sarnıca attılar, orada açlıktan ölecek. Çünkü kentte ekmek kalmadı.” Bunun üzerine kral, “Buradan yanına üç adam al, Peygamber Yeremya'yı ölmeden sarnıçtan çıkarın” diye ona buyruk verdi. Ebet-Melek yanına adamları alarak saray hazinesinin alt odasına gitti. Oradan eski bezler, yırtık pırtık giysiler alıp halatlarla sarnıca, Yeremya'ya sarkıttı. Sonra Yeremya'ya, “Bu eski bezleri, yırtık giysileri halatlarla bağlayıp koltuklarının altına geçir” diye seslendi. Yeremya söyleneni yaptı. Onu halatlarla çekip sarnıçtan çıkardılar. Yeremya muhafız avlusunda kaldı. Kral Sidkiya Peygamber Yeremya'yı RAB'bin Tapınağı'nın üçüncü girişine getirterek, “Sana bir şey soracağım” dedi, “Benden bir şey gizleme.” Yeremya, “Sana bir şey bildirirsem, beni öldürmeyecek misin?” diye karşılık verdi, “Üstelik öğüt versem bile beni dinlemeyeceksin.” Kral Sidkiya, “Bize yaşam veren RAB'bin varlığı hakkı için seni öldürmeyeceğim, canının peşinde olan bu adamların eline seni teslim etmeyeceğim” diyerek gizlice ant içti. Bunun üzerine Yeremya Sidkiya'ya şu karşılığı verdi: “İsrail'in Tanrısı, Her Şeye Egemen RAB Tanrı diyor ki, ‘Babil Kralı'nın komutanlarına teslim olursan, canın bağışlanacak, bu kent de ateşe verilmeyecek. Sen de ailen de sağ kalacaksınız. Ama Babil Kralı'nın komutanlarına teslim olmazsan, kent Kildaniler'e teslim edilecek, onu ateşe verecekler. Sen de onlardan kaçıp kurtulamayacaksın.’ ” Kral Sidkiya, “Kildaniler'in tarafına geçen Yahudiler'den korkuyorum” dedi, “Kildaniler beni onların eline verebilir, onlar da bana kötü davranırlar.” “Vermezler” diye yanıtladı Yeremya, “Lütfen sana aktardığım RAB'bin sözünü işit. O zaman sağ kalır, iyilik görürsün. Ama teslim olmak istemezsen, RAB bana şunu açıkladı: Yahuda Kralı'nın sarayında kalan bütün kadınlar Babil Kralı'nın komutanlarına çıkarılacak. O kadınlar sana, “ ‘Güvendiğin insanlar Seni aldatıp yenilgiye uğrattı; Çamura battı ayakların, Güvendiğin insanlar seni bırakıp gitti’ diyecekler. “Bütün karıların, çocukların Kildaniler'e teslim edilecek. Sen de onlardan kaçıp kurtulamayacak, Babil Kralı'nın eliyle yakalanacaksın. Bu kent ateşe verilecek.” Sidkiya, “Ölmek istemiyorsan, konuştuklarımızı kimse duymasın” dedi, “Görevliler seninle konuştuğumu duyup da gelir, ‘Krala ne söyledin, kral sana ne dedi, açıkla bize, bizden gizleme! Yoksa seni öldürürüz’ derlerse, ‘Beni Yonatan'ın evine geri gönderme, yoksa orada ölürüm diye krala yalvardım’ dersin.” Bütün görevliler gelip Yeremya'yı sorguya çektiler. Yeremya kralın kendisine söylemesini buyurduğu her şeyi onlara anlattı. Sorguyu bıraktılar. Çünkü kralla yaptığı konuşma duyulmamıştı. Yeremya Yeruşalim'in ele geçirildiği güne dek muhafız avlusunda kaldı.

YEREMYA 38:1-28 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)

V E Mattanın oğlu Şefatya, ve Paşhurun oğlu Gedalya, ve Şelemyanın oğlu Yukal, ve Malkiyanın oğlu Paşhur, Yeremyanın bütün kavma söylediği şu sözleri işittiler: RAB şöyle diyor: Bu şehirde kalan kılıçla, kıtlıkla ve veba ile ölecek; fakat Kildanîlere çıkan adam yaşıyacak, ve canı kendisine çapul malı olacak, ve sağ kalacaktır. RAB şöyle diyor: Bu şehir mutlaka Babil kıralının ordusu eline verilecek, ve onu alacaktır. Ve reisler kırala dediler: Rica ederiz, bu adamı öldürsünler; çünkü böyle sözler söyliyerek bu şehirde artakalan cenk adamlarının ellerini, ve bütün kavmın ellerini gevşetiyor; çünkü bu adam bu kavmın selâmetini değil ancak zararını arıyor. Ve kıral Tsedekiya dedi: İşte, o sizin elinizde; çünkü kıral size karşı bir şey yapamaz. O zaman Yeremyayı aldılar, ve muhafızlar avlusunda olan kıral oğlu Malkiyanın sarnıcına onu attılar; ve Yeremyayı iplerle sarkıttılar. Ve sarnıçta su yoktu, ancak çamur vardı; ve Yeremya çamura battı. Ve kıral evinde olan kızlar ağası Habeş Ebed-melek, Yeremyayı sarnıca atmış olduklarını işitti; ve kıral Benyamin kapısında oturmakta idi, ve Ebed-melek kıral evinden çıktı, ve kırala söyliyip dedi: Efendim kıral, bu adamlar, sarnıca attıkları Yeremya peygambere ettikleri her şeyde kötülük ettiler; ve olduğu yerde açlıktan ölecek, çünkü artık şehirde ekmek kalmadı. Ve kıral Habeş Ebed-meleke emredip dedi: Buradan yanına otuz kişi al, ve peygamber Yeremyayı ölmeden evel sarnıçtan çıkar. Ve Ebed-melek adamları yanına aldı, ve kıral evine hazine odasının altına girdi, ve oradan yırtık paçavralar ve yıpranmış esvaplar aldı, ve onları iplerle sarnıca Yeremyaya sarkıttı. Ve Habeş Ebed-melek Yeremyaya dedi: Şimdi, yırtık paçavraları, ve esvapları iplerin altından koltuklarının altına koy. Ve Yeremya öyle yaptı. Ve Yeremyayı iplerle çektiler, ve onu sarnıçtan çıkardılar; ve Yeremya muhafızlar avlusunda kaldı. Ve kıral Tsedekiya gönderdi, ve Yeremya peygamberi kendi yanına, RAB evinde olan girilecek yerlerin üçüncüsüne getirtti; ve kıral Yeremyaya dedi: Sana bir şey soracağım; benden bir şey gizleme. Ve Yeremya Tsedekiyaya dedi: Sana bildirirsem, mutlaka beni öldürmiyecek misin? sana öğüt verirsem de, beni dinlemezsin. Ve kıral Tsedekiya Yeremyaya gizlice and edip dedi: Hay olan RAB ki, bu canı bize yarattı, onun hakkı için seni öldürmiyeceğim, ve senin canını arıyan bu adamların eline seni vermiyeceğim. Ve Yeremya Tsedekiyaya dedi: İsrailin Allahı, orduların Allahı, RAB şöyle diyor: Eğer Babil kıralının reislerine sen çıkarsan, canın yaşıyacak, ve bu şehir ateşte yanmıyacak; ve sen, ve evin sağ kalacaksınız. Fakat Babil kıralının reislerine çıkmazsan, bu şehir Kildanîlerin eline verilecek, ve onu yakacaklar, ve sen onların elinden kaçıp kurtulmıyacaksın. Ve kıral Tsedekiya Yeremyaya dedi: Kildanîlere geçmiş olan Yahudilerin eline beni verirler de, benimle eğlenirler diye onlardan korkuyorum. Ve Yeremya dedi: Vermezler. Sana söylediğim şeyde RABBİN sesini işit, rica ederim; ve sana iyilik olur, ve canın sağ kalır. Fakat sen çıkmak istemezsen, RABBİN bana gösterdiği söz şudur: İşte, Yahuda kıralının evinde kalan bütün kadınlar Babil kıralının reislerine çıkarılacaklar, ve o kadınlar diyecekler: Yakın dostların seni aldattılar, ve seni alt ettiler; senin ayakların çamura battı, onlar geri döndüler. Ve senin bütün karılarını, ve oğullarını Kildanîlere çıkaracaklar; ve sen onların elinden kaçıp kurtulmıyacaksın; fakat Babil kıralının eli seni tutacak; ve sen bu şehri yaktıracaksın. Ve Tsedekiya Yeremyaya dedi: Bu sözleri kimse bilmesin, sen de ölmiyeceksin. Ve seninle söyleştiğimi reisler işitirler, ve sana gelip: Kırala ne söyledin, ve kıral sana ne dedi ise şimdi bize bildir, bizden gizleme ve seni öldürmeyiz, derlerse, onlara: Beni Yonatanın evine göndermesin de, orada ölmiyeyim diye, yalvarışımı kıralın önüne düşürdüm, dersin. Ve bütün reisler Yeremyaya gelip ona sordular, ve kıralın emretmiş olduğu bütün bu sözlere göre onlara anlattı. Ve artık ona bir şey demediler, çünkü işi kimse işitmemişti. Ve Yeruşalimin alındığı güne kadar Yeremya muhafızlar avlusunda kaldı.

YEREMYA 38:1-28 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)

Mattan oğlu Şefatya, Paşhur oğlu Gedalya, Şelemya oğlu Yehukal ve Malkiya oğlu Paşhur Yeremya'nın halka söylediği şu sözleri duydular: “RAB diyor ki, ‘Bu kentte kalan kılıçtan, kıtlıktan, salgından ölecek. Kildaniler'e* gidense sağ kalacak, canını kurtarıp yaşayacak.’ RAB diyor ki, ‘Bu kent kesinlikle Babil Kralı'nın ordusuna teslim edilecek, Babil Kralı onu ele geçirecek.’ ” Önderler krala, “Bu adam öldürülmeli” dediler, “Çünkü söylediği bu sözlerle kentte kalan askerlerin ve halkın cesaretini kırıyor. Bu adam halkın yararını değil, zararını istiyor.” Kral Sidkiya, “İşte o sizin elinizde” diye yanıtladı, “Kral size engel olamaz ki.” Böylece Yeremya'yı alıp kralın oğlu Malkiya'nın muhafız avlusundaki sarnıcına halatlarla sarkıtarak indirdiler. Sarnıçta su yoktu, yalnız çamur vardı. Yeremya çamura battı. Sarayda görevli hadım Kûşlu Ebet-Melek Yeremya'nın sarnıca atıldığını duydu. Kral Benyamin Kapısı'nda otururken, Ebet-Melek saraydan çıkıp kralın yanına gitti ve ona şöyle dedi: “Efendim kral, bu adamların Peygamber Yeremya'ya yaptıkları kötüdür. Onu sarnıca attılar, orada açlıktan ölecek. Çünkü kentte ekmek kalmadı.” Bunun üzerine kral, “Buradan yanına üç adam al, Peygamber Yeremya'yı ölmeden sarnıçtan çıkarın” diye ona buyruk verdi. Ebet-Melek yanına adamları alarak saray hazinesinin alt odasına gitti. Oradan eski bezler, yırtık pırtık giysiler alıp halatlarla sarnıca, Yeremya'ya sarkıttı. Sonra Yeremya'ya, “Bu eski bezleri, yırtık giysileri halatlarla bağlayıp koltuklarının altına geçir” diye seslendi. Yeremya söyleneni yaptı. Onu halatlarla çekip sarnıçtan çıkardılar. Yeremya muhafız avlusunda kaldı. Kral Sidkiya Peygamber Yeremya'yı RAB'bin Tapınağı'nın üçüncü girişine getirterek, “Sana bir şey soracağım” dedi, “Benden bir şey gizleme.” Yeremya, “Sana bir şey bildirirsem, beni öldürmeyecek misin?” diye karşılık verdi, “Üstelik öğüt versem bile beni dinlemeyeceksin.” Kral Sidkiya, “Bize yaşam veren RAB'bin varlığı hakkı için seni öldürmeyeceğim, canının peşinde olan bu adamların eline seni teslim etmeyeceğim” diyerek gizlice ant içti. Bunun üzerine Yeremya Sidkiya'ya şu karşılığı verdi: “İsrail'in Tanrısı, Her Şeye Egemen RAB Tanrı diyor ki, ‘Babil Kralı'nın komutanlarına teslim olursan, canın bağışlanacak, bu kent de ateşe verilmeyecek. Sen de ailen de sağ kalacaksınız. Ama Babil Kralı'nın komutanlarına teslim olmazsan, kent Kildaniler'e teslim edilecek, onu ateşe verecekler. Sen de onlardan kaçıp kurtulamayacaksın.’ ” Kral Sidkiya, “Kildaniler'in tarafına geçen Yahudiler'den korkuyorum” dedi, “Kildaniler beni onların eline verebilir, onlar da bana kötü davranırlar.” “Vermezler” diye yanıtladı Yeremya, “Lütfen sana aktardığım RAB'bin sözünü işit. O zaman sağ kalır, iyilik görürsün. Ama teslim olmak istemezsen, RAB bana şunu açıkladı: Yahuda Kralı'nın sarayında kalan bütün kadınlar Babil Kralı'nın komutanlarına çıkarılacak. O kadınlar sana, “ ‘Güvendiğin insanlar Seni aldatıp yenilgiye uğrattı; Çamura battı ayakların, Güvendiğin insanlar seni bırakıp gitti’ diyecekler. “Bütün karıların, çocukların Kildaniler'e teslim edilecek. Sen de onlardan kaçıp kurtulamayacak, Babil Kralı'nın eliyle yakalanacaksın. Bu kent ateşe verilecek.” Sidkiya, “Ölmek istemiyorsan, konuştuklarımızı kimse duymasın” dedi, “Görevliler seninle konuştuğumu duyup da gelir, ‘Krala ne söyledin, kral sana ne dedi, açıkla bize, bizden gizleme! Yoksa seni öldürürüz’ derlerse, ‘Beni Yonatan'ın evine geri gönderme, yoksa orada ölürüm diye krala yalvardım’ dersin.” Bütün görevliler gelip Yeremya'yı sorguya çektiler. Yeremya kralın kendisine söylemesini buyurduğu her şeyi onlara anlattı. Sorguyu bıraktılar. Çünkü kralla yaptığı konuşma duyulmamıştı. Yeremya Yeruşalim'in ele geçirildiği güne dek muhafız avlusunda kaldı.