YUHANNA 21:2-14
YUHANNA 21:1-14 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)
Bundan sonra İsa Taberiye Gölü'nün kenarında öğrencilerine yine göründü. Bu da şöyle oldu: Simun Petrus, “İkiz” diye anılan Tomas, Celile'nin Kana Köyü'nden Natanel, Zebedi'nin oğulları ve İsa'nın öğrencilerinden iki kişi daha birlikte bulunuyorlardı. Simun Petrus ötekilere, “Ben balık tutmaya gidiyorum” dedi. Onlar, “Biz de seninle geliyoruz” dediler. Dışarı çıkıp tekneye bindiler. Ama o gece bir şey tutamadılar. Sabah olurken İsa kıyıda duruyordu. Ne var ki öğrenciler, O'nun İsa olduğunu anlamadılar. İsa, “Çocuklar, balığınız yok mu?” diye sordu. “Yok” dediler. İsa, “Ağı teknenin sağ yanına atın, tutarsınız” dedi. Bunun üzerine ağı attılar. O kadar çok balık tuttular ki, artık ağı çekemez olmuşlardı. İsa'nın sevdiği öğrenci, Petrus'a, “Bu Rab'dir!” dedi. Simun Petrus O'nun Rab olduğunu işitince üzerinden çıkarmış olduğu üstlüğü giyip göle atladı. Öbür öğrenciler balık dolu ağı çekerek tekneyle geldiler. Çünkü karadan ancak iki yüz arşın kadar uzaktaydılar. Karaya çıkınca orada yanan bir kömür ateşi, ateşin üzerinde balık ve ekmek gördüler. İsa onlara, “Şimdi tuttuğunuz balıklardan getirin” dedi. Simun Petrus tekneye atladı ve tam yüz elli üç iri balıkla yüklü ağı karaya çekti. Bu kadar çok balık olduğu halde ağ yırtılmamıştı. İsa onlara, “Gelin, yemek yiyin” dedi. Öğrencilerden hiçbiri O'na, “Sen kimsin?” diye sormaya cesaret edemedi. Çünkü O'nun Rab olduğunu biliyorlardı. İsa gidip ekmeği aldı, onlara verdi. Aynı şekilde balıkları da verdi. İşte bu, İsa'nın ölümden dirildikten sonra öğrencilere üçüncü görünüşüydü.
YUHANNA 21:2-14 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)
Simun Petrus, Didimos denilen Tomas, Galilenin Kana şehrinden Natanael, Zebedinin oğulları, ve onun şakirtlerinden başka ikisi birlikte idiler. Simun Petrus onlara: Balık avına gidiyorum, dedi. Ona: Biz de seninle geliriz, dediler. Çıkıp kayığa bindiler; o gece bir şey tutmadılar. Artık gün doğarken, İsa kıyıda durdu; fakat şakirtler İsa idiğini bilmediler. Ve İsa onlara dedi: Çocuklar, bir yiyeceğiniz var mı? Ona: Hayır, diye cevap verdiler. O da onlara dedi: Ağı kayığın sağ yanına atın, bulursunuz. Bunun üzerine attılar, ve balıkların çokluğundan artık ağı çekemiyorlardı. O vakit İsanın sevdiği şakirt, Petrusa: Bu Rabdir, dedi. Simun Petrus, Rab idiğini işitince mintanına sarınıp (çünkü çıplaktı), denize atıldı. Fakat obir şakirtler, balık ağını çekerek küçük kayıkla geldiler (zira karadan uzak değildiler, ancak iki yüz arşın kadar açıkta idiler). İmdi karaya çıktıkları zaman, orada kömür ateşi, ve üzerine konulmuş balık, ve ekmek gördüler. İsa onlara dedi: Şimdi tuttuğunuz balıklardan getirin. Ve Simun Petrus kayığa bindi, ve yüz elli üç büyük balıkla dolu ağı karaya çekti; ve bu kadar olduğu halde, ağ yırtılmadı. İsa onlara: Gelin, sabah yemeği yiyin, dedi; ve Rab idiğini bilerek şakirtlerden hiç biri ondan: Sen kimsin? diye sormağa cesaret etmiyordu. İsa gelip ekmeği aldı, onlara verdi; öylece balığı da verdi. İsa ölülerden kıyam ettikten sonra, şimdi bu üçüncü defadır ki, şakirtlerine göründü.
YUHANNA 21:2-14 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)
Simun Petrus, İkiz adını taşıyan Tomas, Galile'nin Kana Kenti'nden Natanael, Zebedi'nin oğulları ve İsa'nın başka iki öğrencisi bir aradaydılar. Simun Petrus ötekilere, “Ben balık tutmaya gidiyorum” dedi. Ötekiler, “Biz de seninle geliyoruz” dediler. Çıkıp bir tekneye bindilerse de, o gece hiçbir şey tutamadılar. Şafak sökerken İsa kıyıda durdu. Ama öğrenciler O'nun İsa olduğunu anlamadılar. İsa, “Balık tutamadınız mı, çocuklar?” dedi. “Hayır” diye karşılık verdiler. İsa, “Ağı teknenin sağ yanına atın, tutacaksınız” dedi. Bunun üzerine ağı attılar. Ancak balıkların bolluğundan onu çekmeye güçleri yetmedi. İsa'nın sevdiği öğrenci, Petrus'a, “Bu Rab'dir” dedi. Simun Petrus O'nun Rab olduğunu işitince balıkçı gömleğini giyip –çünkü giysilerini çıkarmıştı– denize atladı. Öbür öğrenciler de balık dolu ağı çekerek tekneyle yaklaştılar. Çünkü kıyıdan uzakta değildiler; yaklaşık yüz on metre kadar ötedeydiler. Karaya ayak basar basmaz, orada kömür ateşi yandığını gördüler; üstünde balıkla ekmek duruyordu. İsa, “Şimdi tuttuğunuz balıklardan birkaçını getirin” dedi. Simun Petrus tekneye girdi ve yüz elli üç iri balıkla dolu ağı karaya çekti. Ağzına kadar dolu olmasına karşın ağ yırtılmadı. İsa, “Gelin, yemek yiyin” dedi. Öğrencilerden hiçbiri O'na, “Sen kimsin?” diye sormaya cesaret edemedi. Çünkü O'nun Rab olduğunu biliyorlardı. İsa yaklaştı, ekmeği alıp onlara verdi. Balığı da verdi. Ölüler arasından dirildikten sonra, İsa'nın öğrencilere üçüncü görünüşüydü bu.