EYÜP 28:12-28
EYÜP 28:12-28 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)
Ama bilgelik nerede bulunur? Aklın yeri neresi? İnsan onun değerini bilmez, Yaşayanlar diyarında ona rastlanmaz. Engin, “Bende değil” der, Deniz, “Yanımda değil.” Onun bedeli saf altınla ödenmez, Değeri gümüşle ölçülmez. Ona Ofir altınıyla, değerli oniksle, Laciverttaşıyla değer biçilmez. Ne altın ne cam onunla karşılaştırılabilir, Saf altın kaplara değişilmez. Yanında mercanla billurun sözü edilmez, Bilgeliğin değeri mücevherden üstündür. Kûş topazı onunla denk sayılmaz, Saf altınla ona değer biçilmez. Öyleyse bilgelik nereden geliyor? Aklın yeri neresi? O bütün canlıların gözünden uzaktır, Gökte uçan kuşlardan bile saklıdır. Yıkım'la Ölüm: “Kulaklarımız ancak fısıltısını duydu” der. Onun yolunu Tanrı anlar, Yerini bilen O'dur. Çünkü O yeryüzünün uçlarına kadar bakar, Göklerin altındaki her şeyi görür. Rüzgara güç verdiği, Suları ölçtüğü, Yağmura kural koyduğu, Yıldırıma yol açtığı zaman, Bilgeliği görüp değerini biçti, Onu onaylayıp araştırdı. İnsana, “İşte Rab korkusu, bilgelik budur” dedi, “Kötülükten kaçınmak akıllılıktır.”
EYÜP 28:12-28 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)
Fakat hikmet, o nerede bulunur? Ve anlayışın yeri neresi? Onun değerini insan bilmez; Ve yaşıyanlar diyarında bulunmaz. Engin diyor: O bende değil; Ve deniz diyor: Benim yanımda değil. Ona bedel halis altın verilmez, Ve onun pahası olarak gümüş tartılmaz. Ona değer biçilemez Ofir altını ile, Değerli akik ile, ve gök yakutla. Ona denk olamaz ne altın ne de cam, Halis altından kaplarla da değiştirilmez, Mercan ile billûrun adı anılmaz; Ve hikmetin pahası incilerden üstündür. Habeş ilinin sarı yakutu ona denk olmaz, Ve ona saf altınla değer biçilmez. Öyle ise hikmet nereden geliyor? Ve anlayışın yeri neresi? Çünkü bütün yaşıyanların gözlerinden gizlenmiştir, Ve göklerin kuşlarından saklanmıştır. Helâk yeri ile Ölüm: Haberini kulaklarımızla işittik, diyorlar. Onun yolunu Allah anlar, Ve onun yerini bilen odur. Çünkü yerin uçlarına kadar bakar, Ve bütün gökler altında olanı görür. Yele tartı koyduğu, Ve ölçü ile suları ölçtüğü zaman; Yağmura kanun koyduğu, Ve gök gürlemesinin şimşeğine yol yaptığı zaman; Onu o zaman gördü, ve bildirdi; Onu pekiştirdi, hem de eşeledi. Ve insana dedi: İşte, RAB korkusu, hikmet budur; Ve kötülükten çekilmek anlayıştır.
EYÜP 28:12-28 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)
Ama bilgelik nerede bulunur? Aklın yeri neresi? İnsan onun değerini bilmez, Yaşayanlar diyarında ona rastlanmaz. Engin, “Bende değil” der, Deniz, “Yanımda değil.” Onun bedeli saf altınla ödenmez, Değeri gümüşle ölçülmez. Ona Ofir altınıyla, değerli oniksle, Laciverttaşıyla değer biçilmez. Ne altın ne cam onunla karşılaştırılabilir, Saf altın kaplara değişilmez. Yanında mercanla billurun sözü edilmez, Bilgeliğin değeri mücevherden üstündür. Kûş topazı onunla denk sayılmaz, Saf altınla ona değer biçilmez. Öyleyse bilgelik nereden geliyor? Aklın yeri neresi? O bütün canlıların gözünden uzaktır, Gökte uçan kuşlardan bile saklıdır. Yıkım'la Ölüm: “Kulaklarımız ancak fısıltısını duydu” der. Onun yolunu Tanrı anlar, Yerini bilen O'dur. Çünkü O yeryüzünün uçlarına kadar bakar, Göklerin altındaki her şeyi görür. Rüzgara güç verdiği, Suları ölçtüğü, Yağmura kural koyduğu, Yıldırıma yol açtığı zaman, Bilgeliği görüp değerini biçti, Onu onaylayıp araştırdı. İnsana, “İşte Rab korkusu, bilgelik budur” dedi, “Kötülükten kaçınmak akıllılıktır.”