LUKA 12:13-34
LUKA 12:13-34 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)
Kalabalığın içinden biri İsa'ya, “Öğretmenim, kardeşime söyle de mirası benimle paylaşsın” dedi. İsa ona şöyle dedi: “Ey adam! Kim beni üzerinizde yargıç ya da hakem yaptı?” Sonra onlara, “Dikkatli olun!” dedi. “Her türlü açgözlülükten sakının. Çünkü insanın yaşamı, malının çokluğuna bağlı değildir.” İsa onlara şu benzetmeyi anlattı: “Zengin bir adamın toprakları bol ürün verdi. Adam kendi kendine, ‘Ne yapacağım? Ürünlerimi koyacak yerim yok’ diye düşündü. Sonra, ‘Şöyle yapacağım’ dedi. ‘Ambarlarımı yıkıp daha büyüklerini yapacağım, bütün tahıllarımı ve mallarımı oraya yığacağım. Kendime, ey canım, yıllarca yetecek kadar bol malın var. Rahatına bak, ye, iç, yaşamın tadını çıkar diyeceğim.’ “Ama Tanrı ona, ‘Ey akılsız!’ dedi. ‘Bu gece canın senden istenecek. Biriktirdiğin bu şeyler kime kalacak?’ “Kendisi için servet biriktiren, ama Tanrı katında zengin olmayan kişinin sonu böyle olur.” İsa öğrencilerine şöyle dedi: “Bu nedenle size şunu söylüyorum: ‘Ne yiyeceğiz?’ diye canınız için, ‘Ne giyeceğiz?’ diye bedeniniz için kaygılanmayın. Can yiyecekten, beden de giyecekten daha önemlidir. Kargalara bakın! Ne eker, ne biçerler; ne kilerleri, ne ambarları vardır. Tanrı yine de onları doyurur. Siz kuşlardan çok daha değerlisiniz! Hangi biriniz kaygılanmakla ömrünü bir anlık uzatabilir? Bu küçücük işe bile gücünüz yetmediğine göre, öbür konularda neden kaygılanıyorsunuz? “Zambakların nasıl büyüdüğüne bakın! Ne çalışırlar, ne de iplik eğirirler. Ama size şunu söyleyeyim, bütün görkemine karşın Süleyman bile bunlardan biri gibi giyinmiş değildi. Ey kıt imanlılar, bugün var olup yarın ocağa atılacak olan kır otunu böyle giydiren Tanrı'nın sizi de giydireceği çok daha kesindir. ‘Ne yiyeceğiz, ne içeceğiz?’ diye düşünüp tasalanmayın. Dünya ulusları hep bu şeylerin peşinden giderler. Oysa Babanız, bunlara gereksinmeniz olduğunu bilir. Siz O'nun egemenliğinin ardından gidin, o zaman size bunlar da verilecektir. “Korkma, ey küçük sürü! Çünkü Babanız, egemenliği size vermeyi uygun gördü. Mallarınızı satın, sadaka olarak verin. Kendinize eskimeyen keseler, göklerde tükenmeyen bir hazine edinin. Orada ne hırsız ona yaklaşır, ne de güve onu yer. Hazineniz neredeyse, yüreğiniz de orada olacaktır.”
LUKA 12:13-34 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)
Ve halktan birisi İsaya dedi: Muallim, mirası benimle paylaşmasını kardeşime söyle. Fakat İsa ona dedi: Ey adam, beni üzerinize kim hâkim veya kassam koydu? Ve İsa onlara dedi: İyi bakın, ve kendinizi her türlü tamakârlıktan sakının; çünkü insanın hayatı kendisinde olan şeylerin çokluğunda değildir. Ve İsa onlara bir mesel söyliyip dedi: Zengin bir adamın toprağı bol mahsul verdi; ve o, içinden: Ne yapayım? çünkü mahsulümü koyacak yerim yok, diyerek düşünüyordu. Ve: Şunu yaparım, dedi, ambarlarımı yıkarım, daha büyüklerini bina ederim; bütün zahiremi, malımı, oraya korum. Ve canıma derim: Ey can, çok yıllar için toplanmış çok malın var; rahatına bak, ye, iç, safa sür. Fakat Allah ona dedi: Ey akılsız, bu gece canın senden isteniliyor; hazırladığın şeyler kimin olacak? Kendisi için hazine toplıyan, ve Allahın indinde zengin olmıyan kimse böyledir. Ve İsa şakirtlerine dedi: Bunun için sizlere diyorum: Ne yiyeceksiniz diye hayatınız için, ne giyeceksiniz diye bedeniniz için de, kaygı çekmeyin. Çünkü hayat yiyecekten, ve beden giyecekten daha üstündür. Kargalara bakın; onlar ne ekerler, ne de biçerler, ne kilerleri, ne de ambarları var; ve Allah onları besler; sizler kuşlardan ne kadar çok değerlisiniz! Sizden kim, kaygı çekmekle, boyunun ölçüsüne bir arşın katabilir? Şöyle ki, en küçük şeye bile gücünüz yetmez ise, kalanları için neden kaygı çekiyorsunuz? Zambaklara bakın, nasıl büyüyorlar; ne çalışıyorlar, ne de iplik eğiriyorlar; ve size derim, Süleyman bile, bütün izzetinde, bunlardan biri gibi giyinmiş değildi. Fakat Allah, bugün tarlada bulunan, ve yarın fırına atılacak olan otu böyle giydirirse, ey az imanlılar, sizi ne kadar ziyade giydirecektir? Siz ne yiyeceğinizi ve ne içeceğinizi aramayın, ne de vesvesede olun. Çünkü dünyanın milletleri hep bunları ararlar; Babanız da sizin bu şeylere muhtaç olduğunuzu bilir. Fakat siz onun melekûtunu arayın, ve bu şeyler size artırılacaktır. Ey küçük sürü, korkma; zira Babanız melekûtu size vermeğe razı oldu. Neniz varsa satın, ve sadaka verin; kendinize eskimiyen keseler, göklerde eksilmiyen hazine yapın; orada hırsız yaklaşmaz, ve güve de bozmaz. Çünkü hazineniz nerede ise, yüreğiniz de orada olacaktır.
LUKA 12:13-34 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)
Kalabalığın içinden biri, “Öğretmenim!” dedi, “Kardeşime söyle de şu mirası benimle bölüşsün.” İsa ona, “Ey adam” dedi, “Beni üzerinize kim yargıç ya da miras bölüştüren atadı?” Ardından, herkese şunu belirtti: “Her tür açgözlülüğe karşı uyanık olun ve kendinizi koruyun. Çünkü insanın yaşamı malının çokluğuyla ölçülmez.” Sonra onlara simgesel bir öykü anlattı: “Varlıklı bir adamın tarlaları bol ürün verdi. Adam içinden, ‘Ne yapacağım ben?’ diyordu, ‘Çünkü ürünlerimi koyacak yerim yok!’ “Sonra, ‘Ne yapacağımı biliyorum’ dedi, ‘Ambarlarımı yıkıp daha büyüklerini kuracağım. Bütün buğdayımı ve mallarımı oraya koyacağım. Canıma da diyeceğim ki, ey can, yıllarca yetecek kadar bol malın var. Rahatına bak. Ye, iç, mutlu ol!’ Ama Tanrı ona, ‘Ey akılsız adam, canın bu gece senden isteniyor’ dedi, ‘Biriktirdiklerin kime kalacak?’ “Kendi yararına mal biriktiren ama Tanrı önünde zengin olmayan insanın durumu budur.” İsa öğrencilerine şöyle dedi: “Bu nedenle size derim ki, ne yiyeceğiz diye canınız, ne giyeceğiz diye bedeniniz konusunda kaygılanmayın. Çünkü can yiyecekten, beden de giyecekten üstündür. Kargaları düşünün. Ne ekerler, ne biçerler. Ne kilerleri vardır, ne de ambarları. Yine de Tanrı onları doyurur. Siz kuşlardan çok daha değerlisiniz! İçinizden hanginiz kaygılanmakla boyuna bir arşın katabilir? “Madem bu denli küçük bir işe bile gücünüz yetmiyor, geriye kalanlar için neden kaygılanıyorsunuz? Kır zambaklarının nasıl büyüdüğüne bakın! Ne iplik eğirirler, ne de dokurlar. Öyleyken, size derim ki, Süleyman bile tüm görkeminin içinde bunlardan biri gibi giyinip kuşanmamıştı. Ey kıt imanlılar, bugün var olan, yarın fırına atılan kır otunu böylesi özenle giydirip kuşatan Tanrı sizi daha çok giydirip kuşatmaz mı! “Yiyecek içecek konusunda düşünüp kaygılanmayın. Çünkü tüm dünya ulusları da bunları arayıp dururlar. Babanız bunlara gereksinmeniz olduğunu bilir. Bunun yerine O'nun hükümranlığını arayın, bunlar size sağlanacaktır.” “Korkma, ey küçük sürü! Çünkü Babanız size hükümranlığı vermekten kıvanç duydu. Sahip olduğunuz malları satın, karşılığını yardım için verin. Kendinize hiç eskimeyen keseler, göklerde hiç bozulmayan hazineler sağlayın. Oraya hırsız yaklaşamaz, güve yiyip bozamaz. Çünkü hazineniz neredeyse yüreğiniz de orada olacaktır.”