MATTA 24:16-35
MATTA 24:15-35 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)
“Peygamber Daniel'in sözünü ettiği yıkıcı iğrenç şeyin kutsal yerde dikildiğini gördüğünüz zaman –okuyan anlasın– Yahudiye'de bulunanlar dağlara kaçsın. Damda olan, evindeki eşyalarını almak için aşağı inmesin. Tarlada olan, abasını almak için geri dönmesin. O günlerde gebe olan, çocuk emziren kadınların vay haline! Dua edin ki, kaçışınız kışa ya da Şabat Günü'ne rastlamasın. Çünkü o günlerde öyle korkunç bir sıkıntı olacak ki, dünyanın başlangıcından bu yana böylesi olmamış, bundan sonra da olmayacaktır. O günler kısaltılmamış olsaydı, hiç kimse kurtulamazdı. Ama seçilmiş olanlar uğruna o günler kısaltılacak. Eğer o zaman biri size, ‘İşte Mesih burada’, ya da ‘İşte şurada’ derse, inanmayın. Çünkü sahte mesihler, sahte peygamberler türeyecek; bunlar büyük belirtiler ve harikalar yapacaklar. Öyle ki, ellerinden gelse, seçilmiş olanları bile saptıracaklar. İşte size önceden söylüyorum. “Bunun için size, ‘İşte Mesih çölde’ derlerse gitmeyin. ‘Bakın, iç odalarda’ derlerse inanmayın. Çünkü İnsanoğlu'nun gelişi, doğuda çakıp batıya kadar her taraftan görülen şimşek gibi olacaktır. “Leş neredeyse, akbabalar oraya üşüşecek. “O günlerin sıkıntısından hemen sonra, ‘Güneş kararacak, Ay ışık vermez olacak, Yıldızlar gökten düşecek, Göksel güçler sarsılacak.’ “O zaman İnsanoğlu'nun belirtisi gökte görünecek. Yeryüzündeki bütün halklar ağlayıp dövünecek, İnsanoğlu'nun gökteki bulutlar üzerinde büyük güç ve görkemle geldiğini görecekler. Kendisi güçlü bir borazan sesiyle meleklerini gönderecek. Melekler O'nun seçtiklerini göğün bir ucundan öbür ucuna dek, dünyanın dört bucağından toplayacaklar. “İncir ağacından ders alın! Dalları filizlenip yaprakları sürünce, yaz mevsiminin yakın olduğunu anlarsınız. Aynı şekilde, bütün bunların gerçekleştiğini gördüğünüzde bilin ki, İnsanoğlu yakındır, kapıdadır. Size doğrusunu söyleyeyim, bütün bunlar olmadan bu kuşak ortadan kalkmayacak. Yer ve gök ortadan kalkacak, ama benim sözlerim asla ortadan kalkmayacaktır.”
MATTA 24:16-35 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)
Yahudiyede olanlar o vakit dağlara kaçsınlar; damda olan evinden eşya almağa inmesin; ve tarlada olan da abasını almak için geri dönmesin. Fakat o günlerde gebe ve emzikli olanların vay başına! Dua edin ki, kaçışınız kışta veya bir Sebt gününde olmasın. Çünkü o zaman büyük sıkıntı olacaktır ki, dünyanın başlangıcından şimdiye kadar olmamıştır, ve hiç olmıyacaktır. O günler kısaltılmamış olsaydı, hiç bir adam kurtulmazdı; fakat seçilmiş olanlar uğrunda o günler kısaltılacaktır. O zaman eğer bir kimse size: İşte, Mesih burada, yahut: Şurada, derse, inanmayın. Çünkü yalancı Mesihler ve yalancı peygamberler kalkıp büyük alâmetler ve hârikalar yapacaklar, şöyle ki, mümkünse seçilmiş olanları bile saptıracaklar. İşte, size önceden söyledim. Eğer size: İşte, çöldedir, deseler de, çıkmayın: İşte, iç odalardadır, deseler de, inanmayın. Çünkü şimşeğin şarkta çıkıp garpta dahi görüldüğü gibi, İnsanoğlunun gelişi de böyle olacaktır. Leş nerede ise, kartallar orada toplanacaklar. Fakat o günlerin sıkıntısından hemen sonra, güneş kararacak, ay ışığını vermiyecek, yıldızlar gökten düşecekler, ve göklerin kudretleri sarsılacak; o zaman İnsanoğlunun alâmeti gökte görünecek; o zaman yeryüzünün bütün sıptları dövünecekler, ve İnsanoğlunun gökün bulutları üzerinde kudretle ve büyük izzetle geldiğini görecekler. Ve meleklerini büyük sesli boru ile gönderecek, ve melekler, göklerin bir ucundan öteki ucuna kadar, onun seçtiklerini dört yelden toplıyacaklar. İmdi, incir ağacından mesel öğrenin: Dalı yumuşayıp yapraklarını sürdüğü zaman, bilirsiniz ki yaz yakındır. Böylece siz de bütün bu şeyleri görünce, bilin ki o yakındır, kapılardadır. Doğrusu size derim: Bütün bu şeyler oluncıya kadar, bu nesil geçmiyecektir. Gök ve yer geçecek, fakat benim sözlerim geçmiyecektir.
MATTA 24:16-35 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)
Yahudiye ülkesinde bulunanlar dağlara kaçsın. Damda duran, aşağı inip evinden bir şey almaya kalkışmasın. Tarladaki de giysisini almak için geri dönmesin. O günlerde çocuk bekleyenlere, emziklilere ne yazık! Dua edin ki, kaçışınız kış dönemine, ya da Şabat Günü'ne rastlamasın. Çünkü bu dönemde, ‘dünyanın oluşundan bu yana hiçbir zaman olmamış’ ve bir daha olmayacak korkunç acı gelecektir. Eğer o günler kısaltılmış olmasaydı, hiç bir canlı varlık kurtulamazdı. Ama seçilmişler yararına o günler kısaltılacaktır. O zaman eğer biri size, ‘Bak, Mesih burada’ ya da, ‘Bak, şurada’ diyecek olursa inanmayın. Çünkü yalancı mesihler ve ‘yalancı peygamberler’ türeyecek. Bunlar önemli ‘belirtiler gösterecek ve göz kamaştırıcı işler yapacak.’ Öyle ki, olanağı bulunsa seçilmişleri bile kandırırlardı. Bakın, sizlere önceden söylüyorum. “Bu nedenle size, ‘İşte, O çöldedir’ derlerse oraya gitmeyin. Ya da, ‘İşte, O iç odalardadır’ derlerse inanmayın. Çünkü şimşek doğuda parlayıp batıya kadar yöreyi nasıl aydınlatırsa, İnsanoğlu'nun gelişi de tıpkı bunun gibi olacaktır. “Leş neredeyse akbabalar da orada toplanacak.” “O acılı günlerin hemen ardından “ ‘Güneş kararacak. Ay ışığını vermez olacak, Yıldızlar gökyüzünden düşecek, Göksel güçler sarsılacak.’ “Bunun üzerine, gökte İnsanoğlu'nun belirtisi görünecek. O zaman, “ ‘Yeryüzünün tüm ırkları dövünecekler. İnsanoğlu'nun güç ve görkemle Göğün bulutlarında geldiğini görecekler.’ “Meleklerini ‘yüksek boru sesiyle’ salacak. Melekler seçilmişlerini ‘yedi iklim dört bucaktan, göğün bir ucundan öbür ucuna dek toplayacaklar.’ ” “İncir ağacından ders alın: Dalı filizlenmeye yüz tutunuca, yaprakları yeşerince, yazın yakın olduğunu bilirsiniz. Bunun gibi, bu gelişmeleri gördüğünüzde de O'nun yakında, kapılarda olduğunu bilesiniz. Doğrusu size derim ki, bu olayların tümü yerine gelinceye dek bu soy kaybolmayacaktır. Yer ve gök ortadan kalkacak, ama sözlerim asla ortadan kalkmayacaktır.”