MARKOS 14:12-26
MARKOS 14:12-26 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)
Fısıh kurbanının kesildiği Mayasız Ekmek Bayramı'nın ilk günü öğrencileri İsa'ya, “Fısıh yemeğini yemen için nereye gidip hazırlık yapmamızı istersin?” diye sordular. O da öğrencilerinden ikisini şu sözlerle önden gönderdi: “Kente gidin, orada su testisi taşıyan bir adam çıkacak karşınıza. Onu izleyin. Adamın gideceği evin sahibine şöyle deyin: ‘Öğretmen, öğrencilerimle birlikte Fısıh yemeğini yiyeceğim konuk odası nerede? diye soruyor.’ Ev sahibi size üst katta döşenmiş, hazır büyük bir oda gösterecek. Orada bizim için hazırlık yapın.” Öğrenciler yola çıkıp kente gittiler. Her şeyi, İsa'nın kendilerine söylediği gibi buldular ve Fısıh yemeği için hazırlık yaptılar. Akşam olunca İsa Onikiler'le birlikte geldi. Sofraya oturmuş yemek yerlerken İsa, “Size doğrusunu söyleyeyim” dedi, “Sizden biri, benimle yemek yiyen biri bana ihanet edecek.” Onlar da kederlenerek birer birer kendisine, “Beni demek istemedin ya?” diye sormaya başladılar. İsa onlara, “Onikiler'den biridir, ekmeğini benimle birlikte sahana batırandır” dedi. “Evet, İnsanoğlu kendisi için yazılmış olduğu gibi gidiyor, ama İnsanoğlu'na ihanet edenin vay haline! O adam hiç doğmamış olsaydı, kendisi için daha iyi olurdu.” İsa yemek sırasında eline ekmek aldı, şükredip ekmeği böldü ve, “Alın, bu benim bedenimdir” diyerek öğrencilerine verdi. Sonra bir kâse alıp şükretti ve bunu öğrencilerine verdi. Hepsi bundan içti. “Bu benim kanım” dedi İsa, “Birçokları uğruna akıtılan antlaşma kanıdır. Size doğrusunu söyleyeyim, Tanrı'nın Egemenliği'nde yenisini içeceğim o güne dek, asmanın ürününden bir daha içmeyeceğim.” İlahi söyledikten sonra dışarı çıkıp Zeytin Dağı'na doğru gittiler.
MARKOS 14:12-26 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)
Fısıh kurbanını kestikleri hamursuzun birinci gününde, şakirtleri ona dediler: Fıshı yiyesin diye nerede istiyorsun ki, gidip hazırlıyalım? İsa şakirtlerinden ikisini gönderip onlara dedi: Şehre gidin, testi ile su taşıyan bir adam size rastgelecektir; onun ardınca gidin; ve nereye girerse, ev sahibine diyin: Muallim diyor ki: Şakirtlerimle beraber Fıshı yiyeceğim misafir odam nerededir? O size döşenmiş ve hazırlanmış yukarı katta büyük bir oda gösterecektir; orada bize hazırlayın. Şakirtleri de çıkıp şehre geldiler; kendilerine dediği gibi buldular, ve Fıshı hazırladılar. Akşam olunca, İsa Onikilerle geldi. Ve sofrada oturup yerlerken dedi: Doğrusu size derim: Benimle beraber yemekte olan sizlerden biri beni ele verecektir. Onlar da kederlenmeğe ve birer birer kendisine: Ben miyim? demeğe başladılar. Onlara dedi: Benimle sahana banan Onikilerden biri. Gerçi İnsanoğlu kendisi için yazılmış olduğu üzre gidiyor; fakat vay başına o adamın ki, İnsanoğlu onun vasıtası ile ele veriliyor! O adam doğmamış olsaydı kendisine iyi olurdu. Onlar yemek yerlerken ekmek aldı, şükran duası edip kırdı, ve onlara vererek dedi: Alın, bu benim bedenimdir. Ve bir kâse aldı, şükredip onlara verdi; hepsi de ondan içtiler. Ve onlara dedi: Bu benim kanım, bir çokları için dökülen ahdin kanıdır. Doğrusu size derim: Allahın melekûtunda onu taze olarak içeceğim güne kadar asmanın mahsulünden artık içmiyeceğim. Ve onlar bir ilâhi okuyup Zeytinlik dağına çıktılar.
MARKOS 14:12-26 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)
Mayasız Ekmek Bayramı'nın ilk günü –Fısıh kurbanını kestikleri gün– öğrenciler İsa'ya sordular: “Fısıh yemeğini yemek için nereye gidip hazırlık yapmamızı istiyorsun?” İsa öğrencilerinden ikisini görevlendirerek, “Kente gidin” dedi, “Sizi testiyle su taşıyan bir adam karşılayacak. Onu izleyin. Girdiği evin sahibine, ‘Öğretmen öğrencilerimle birlikte Fısıh yemeğini yiyeceğim oda nerede?’ diye soruyor deyin. O size üst katta düzenlenip hazırlanmış geniş bir oda gösterecek. İşte orada bizim için yemeği hazırlayın.” Öğrenciler yola koyuldular. Kente vardıklarında, onlara bildirdiği gibi her şeyi yerli yerinde buldular ve Fısıh yemeğini hazırladılar. Akşam olunca İsa Onikiler'le birlikte geldi. Hep bir arada oturup yemek yerlerken İsa, “Doğrusu size derim ki, içinizden biri beni ele verecek” dedi, “Benimle birlikte yemek yiyen biri.” Öğrenciler üzüldüler. Birbiri ardından İsa'ya soruyorlardı: “Yoksa ben miyim?” İsa, “Onikiler'den biri” dedi, “Benimle birlikte ekmeğini sahana banan. İnsanoğlu kararlaştırılan yolda gidiyor; tıpkı kendisine ilişkin yazılmış olduğu gibi. Ama İnsanoğlu'nu ele verenin vay başına! O kişi hiç doğmasaydı kendisi için daha iyi olurdu.” Onlar yemek yerken İsa ekmeği alıp kutsadı. Sonra bölüp öğrencilerine verdi. “Alın, bu bedenimdir” dedi. Ardından bir kâse aldı, teşekkür sunduktan sonra onlara verdi. Hepsi içtiler. İsa, “Bu birçokları için akıtılan antlaşma kanımdır” dedi, “İşte size söylüyorum: Bundan böyle Tanrı'nın Hükümranlığı'nda tazesinden içeceğim güne dek bağın bu ürününden içmeyeceğim.” Bir ilahi söyledikten sonra Zeytinlik Dağı'na çıktılar.