MARKOS 5:21-43

MARKOS 5:21-43 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)

İsa tekneyle karşı yakaya dönünce, çevresinde büyük bir kalabalık toplandı. Kendisi gölün kıyısında duruyordu. Bu sırada havra yöneticilerinden Yair adında biri geldi. İsa'yı görünce ayaklarına kapandı, “Küçük kızım can çekişiyor. Gelip ellerini onun üzerine koy da kurtulsun, yaşasın!” diye yalvardı. İsa adamla birlikte gitti. Büyük bir kalabalık da ardından gidiyor, O'nu sıkıştırıyordu. Orada, on iki yıldır kanaması olan bir kadın vardı. Birçok hekimin elinden çok çekmiş, varını yoğunu harcamış, ama iyileşeceğine daha da kötüleşmişti. Kadın, İsa hakkında anlatılanları duymuştu. Bu nedenle, kalabalıkta O'nun arkasından gelip giysisine dokundu. İçinden, “Giysilerine bile dokunsam kurtulurum” diyordu. O anda kanaması kesiliverdi. Kadın, bedeninin derinliğinde acıdan kurtulduğunu hissetti. İsa ise, kendisinden bir gücün akıp gittiğini hemen anladı. Kalabalığın ortasında dönüp, “Giysilerime kim dokundu?” diye sordu. Öğrencileri O'na, “Seni sıkıştıran kalabalığı görüyorsun! Nasıl oluyor da, ‘Bana kim dokundu’ diye soruyorsun?” dediler. İsa kendisine dokunanı görmek için çevresine bakındı. Kadın da kendisindeki değişikliği biliyordu. Korkuyla titreyerek geldi, İsa'nın ayaklarına kapandı ve O'na bütün gerçeği anlattı. İsa ona, “Kızım” dedi, “İmanın seni kurtardı. Esenlikle git. Acıların son bulsun.” İsa daha konuşurken, havra yöneticisinin evinden adamlar geldi. Yöneticiye, “Kızın öldü” dediler. “Öğretmeni neden hâlâ rahatsız ediyorsun?” İsa bu sözlere aldırmadan havra yöneticisine, “Korkma, yalnız iman et!” dedi. İsa, Petrus, Yakup ve Yakup'un kardeşi Yuhanna'dan başka hiç kimsenin kendisiyle birlikte gitmesine izin vermedi. Havra yöneticisinin evine vardıklarında İsa, acı acı ağlayıp feryat eden gürültülü bir kalabalıkla karşılaştı. İçeri girerek onlara, “Niye gürültü edip ağlıyorsunuz?” dedi. “Çocuk ölmedi, uyuyor.” Onlar ise kendisiyle alay ettiler. Ama İsa hepsini dışarı çıkardıktan sonra çocuğun annesini babasını ve kendisiyle birlikte olanları alıp çocuğun bulunduğu odaya girdi. Çocuğun elini tutarak ona, “Talita kumi!” dedi. Bu söz, “Kızım, sana söylüyorum, kalk” demektir. On iki yaşında olan kız hemen ayağa kalktı, yürümeye başladı. Oradakileri derin bir şaşkınlık aldı. İsa, “Bunu kimse bilmesin” diyerek onları sıkı sıkıya uyardı ve kıza yemek verilmesini buyurdu.

MARKOS 5:21-43 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)

İsa kayıkla yine karşı yakaya geçtiği zaman, yanına büyük kalabalık toplandı; o da denizin kıyısında idi. Ve havra reislerinden Yairus adlı bir adam gelip onu görerek ayaklarına kapandı, ona çok yalvarıp dedi: Kızcağızım son nefesindedir; gelip ellerini üzerine koy, ta ki, kurtulup yaşasın. O da onunla gitti; ve büyük bir kalabalık ardınca gidip kendisini sıkıştırıyorlardı. On iki yıldan beri kan akıntısına tutulmuş bir kadın, bir çok hekimler elinden çok şeyler çekmişti, bütün varını sarfedip faide görmemiş, fakat daha kötüleşmiş idi, İsa hakkındaki şeyleri işitip kalabalık içinde arkadan gelerek esvabına dokundu. Çünkü: Yalnız esvabına dokunsam, kurtulacağım, diyordu. Hemen kanının pınarı kurudu, kadın da o dertten iyi olduğunu bedeninde duydu. Hemen İsa, nefsinde olan kuvvetin kendisinden çıktığını bilerek, kalabalık içinde dönüp: Esvabıma kim dokundu? dedi. Şakirtleri de ona dediler: Kalabalığın seni sıkıştırdığını görüyorsun da: Bana kim dokundu mu diyorsun? Bunu yapmış olanı görmek için etrafa bakınıyordu. Kadın da kendisine vaki olanı bildiğinden, korkup titriyerek geldi; ayağına kapanıp ona bütün hakikati söyledi. O da kadına dedi: Kızım, imanın seni kurtardı; selâmetle git, ve derdinden sağal. İsa henüz söz söylemekte iken, havra reisinin evinden adamlar gelip dediler: Kızın öldü; artık niçin Muallime zahmet veriyorsun? Fakat İsa söylenen sözü işitince, havra reisine dedi: Korkma, ancak iman et. Petrus, Yakub, ve Yakubun kardeşi Yuhannadan başka kimseyi ardınca gelmeğe bırakmadı. Havra reisinin evine gelip gürültüyü, ağlıyanları ve çığlık koparanları gördü. Girdiği zaman, onlara dedi: Niçin gürültü ediyor, ve ağlıyorsunuz? çocuk ölmedi, ancak uyuyor. Onlar ise, kendisine çok gülüyorlardı. Fakat kendisi hepsini dışarı çıkardıktan sonra, çocuğun babasını ve anasını ve beraberinde olanları alıp çocuğun olduğu yere girdi. Çocuğun elini tutup ona: Talita kumi , dedi, ki tercümesi: Kızcağız, sana kalk diyorum, demektir. Kız da hemen kalkıp gezdi; zira on iki yaşında idi. Hemen onlar pek çok şaştılar. Onlara: Bunu kimse bilmesin, diye sıkı tenbih etti, ve kıza yemek için bir şey versinler diye söyledi.

MARKOS 5:21-43 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)

İsa yeniden tekneyle karşı yakaya geçtiği zaman, çevresinde büyük bir kalabalık toplandı. İsa deniz kıyısında duruyordu. Sinagog başkanlarından biri, Yairos adında bir adam yaklaştı. İsa'yı görünce ayaklarına kapandı. İçini dökerek O'na yalvardı: “Küçük kızım son nefesini vermek üzere. Ne olur, gel, ellerini onun üstüne koy ki iyileşsin, yaşasın.” İsa onunla birlikte yola çıktı. Büyük bir kalabalık ardından gidiyor, O'nu sıkıştırıyordu. On iki yıldan beri kanaması olan bir kadın yaklaştı. Pek çok doktora başvurmasına karşın, çok çekmişti. Varını yoğunu harcamış, ama iyileşeceğine büsbütün kötüleşmişti. Kadın İsa için söylenenleri duymuştu. Kalabalığın arasından gelip arkadan İsa'nın giysisine dokundu. Çünkü içinden, “Yalnız giysisine dokunsam, hastalığımdan kurtulacağım” diyordu. O anda kanaması durdu. Kadın iyileştiğini bedeninden hissetti. İsa varlığından bir güç çıktığını hemen bildi. Kalabalığın arasından geriye dönerek, “Giysime kim dokundu?” diye sordu. Öğrencileri, “Halkın seni sıkıştırdığını görmene karşın ‘Bana kim dokundu’ mu diyorsun?” dediler. Ama İsa bunu yapanı görmek için çevresine bakıyordu. Kadın kendisine olanları bildiğinden, korka korka, titreyerek geldi. İsa'nın önüne diz çöküp gerçeği O'na anlattı. İsa, “Kızım, imanın seni kurtardı, esenlikle git ve hastalığından kurtul!” dedi. İsa daha konuşurken, sinagog başkanının evinden adamlar gelip, “Kızın öldü” dediler, “Öğretmeni neden hâlâ yoruyorsun?” Ama İsa söylenene aldırış etmeden sinagog başkanına, “Korkma” dedi, “Yalnız iman et!” Petrus, Yakup ve kardeşi Yuhanna'dan başka kimsenin peşinden gelmesine izin vermedi. Sinagog başkanının evine vardıklarında İsa gürültüyle karşılaştı. İnsanlar ağlıyor, çığlık çığlığa bağırıyorlardı. İsa içeri girince onlara, “Neden gürültü yapıyor, ağlıyorsunuz?” dedi, “Çocuk ölmedi. Uyuyor.” O'na alaylı alaylı güldüler. İsa herkesi dışarı çıkardı. Çocuğun babasıyla annesini ve kendisiyle birlikte bulunan üç öğrenciyi yanına alıp çocuğun bulunduğu yere girdi. Çocuğun elinden tutarak ona, “Talita kumi” dedi. Bu, “Küçük kız, sana söylüyorum, ayağa kalk!” demektir. Kız hemen ayağa kalkıp yürüdü. On iki yaşındaydı. Olanlar karşısında herkes şaşkınlıktan donakaldı. İsa bu olayı hiç kimsenin bilmemesi için onları sıkıca uyardı. Sonra kıza yiyecek vermelerini söyledi.