LUKA 18:2-14

LUKA 18:2-14 KKDEU

“Bir kentte Tanrı korkusu bilmeyen, insana saygı göstermeyen bir yargıç vardı. Aynı kentte bir de dul kadın vardı. İkide bir yargıca gelir, ‘Davalımdan hakkımı ara’ derdi. Yargıç uzun süre aldırış etmedi. Ama sonunda kendi kendine, ‘Her ne kadar Tanrı korkusu bilmeyen, insana saygı göstermeyen biriysem de, beni sürekli tedirgin etmemesi için bu dul kadının hakkını arayacağım’ dedi, ‘Yoksa sürekli gelip beni canımdan bezdirecek.’ ” Rab, “Adaletsiz yargıcın ne dediğini duydunuz” diye ekledi, “Ya Tanrı? Kendisine gece gündüz seslenen seçilmişlerinin hakkını almayacak mı? Sabrı ne zamana dek sürecek? Size derim ki, onların hakkını çabucak alacak. Yine de, İnsanoğlu geldiğinde şu dünyada acaba iman bulacak mı?” Kendilerinin doğru olduğuna inanıp geriye kalanları hor gören kimilerine de İsa şu simgesel öyküyü anlattı: “İki adam dua etmek için tapınağa gitti. Biri Ferisi'ydi, öbürü ise gümrük vergisi topluyordu. Ferisi ayağa kalkıp kendi kendine şöyle dua etti: ‘Ey Tanrı, öbür insanlara –kapkaççılara, aldatıcılara, zina işleyenlere, ya da gümrük vergisi toplayan şu adama– benzemediğim için sana teşekkür ederim. Haftada iki kez oruç tutarım. Tüm kazancımın yüzde onunu veririm.’ “Vergi toplayan adam ise uzakta durup gözlerini göğe kaldırmak bile istemedi. Yalnız göğsünü dövüyor, ‘Ey Tanrı, ben günahlıya acı!’ diyordu. Size derim ki, ilki değil, ama bu adam evine doğrulukla donatılmış biri olarak döndü. Çünkü kendisini yükselten alçaltılacak, kendisini alçaltansa yükseltilecektir.”