İBRANİLER 12:14-29
İBRANİLER 12:14-29 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)
Herkesle barış içinde yaşamaya, kutsal olmaya gayret edin. Kutsallığa sahip olmadan kimse Rab'bi göremeyecek. Dikkat edin, kimse Tanrı'nın lütfundan yoksun kalmasın. İçinizde sizi rahatsız edecek ve birçoklarını zehirleyecek acı bir kök filizlenmesin. Kimse fuhuş yapmasın ya da ilk oğulluk hakkını bir yemeğe karşılık satan Esav gibi kutsal değerlere saygısızlık etmesin. Biliyorsunuz, Esav daha sonra kutsanma hakkını miras almak istediyse de geri çevrildi. Kutsanmak için gözyaşı döküp yalvarmasına karşın, vermiş olduğu kararın sonucunu değiştiremedi. Sizler dokunulabilen, alev alev yanan dağa, karanlığa, koyu karanlık ve kasırgaya, gürleyen çağrı borusuna, tanrısal sözleri ileten sese yaklaşmış değilsiniz. O sesi işitenler, kendilerine bir sözcük daha söylenmesin diye yalvardılar. “Dağa bir hayvan bile dokunsa taşlanacak” buyruğuna dayanamadılar. Görünüm öyle korkunçtu ki, Musa, “Çok korkuyorum, titriyorum” dedi. Oysa sizler Siyon Dağı'na, yaşayan Tanrı'nın kenti olan göksel Yeruşalim'e, bir bayram şenliği içindeki on binlerce meleğe, adları göklerde yazılmış ilk doğanların topluluğuna yaklaştınız. Herkesin yargıcı olan Tanrı'ya, yetkinliğe erdirilmiş doğru kişilerin ruhlarına, yeni antlaşmanın aracısı olan İsa'ya ve Habil'in kanından daha üstün bir anlam taşıyan serpmelik kana yaklaştınız. Bunları söyleyeni reddetmemeye dikkat edin. Çünkü yeryüzünde kendilerini uyaranı reddedenler kurtulamadılarsa, göklerden bizi uyarandan yüz çevirirsek, bizim de kurtulamayacağımız çok daha kesindir. O zaman O'nun sesi yeri sarsmıştı. Ama şimdi, “Bir kez daha yalnız yeri değil, göğü de sarsacağım” diye söz vermiştir. “Bir kez daha” sözü, sarsılanların, yani yaratılmış olan şeylerin ortadan kaldırılacağını, böylelikle sarsılmayanların kalacağını anlatıyor. Böylece sarsılmaz bir egemenliğe kavuştuğumuz için minnettar olalım. Öyle ki, Tanrı'yı hoşnut edecek biçimde saygı ve korkuyla tapınalım. Çünkü Tanrımız yakıp yok eden bir ateştir.
İBRANİLER 12:14-29 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)
Herkesle beraber selâmetin, ve kimsenin onsuz Rabbi görmiyeceği kudsiyetin ardınca gidin; dikkat edin ki kimse Allahın inayetinden mahrum kalmasın; bir acılık kökü yerden bitip sizi rahatsız etmesin, ve bununla bir çoğu kirlenmesin; bir zani, yahut bir yemeğe bedel kendisinin ilk oğulluk hakkını satmış olan Esav gibi, takvasız adam olmasın. Zira bilirsiniz ki sonradan berekete varis olmak istedi ise de, reddolundu; çünkü gözyaşları ile onu aradığı halde, babasının niyetini değiştirmeğe imkân bulmadı. Çünkü dokunulur ve ateşle yanar dağa, ve pusa ve karanlığa ve kasırgaya, ve borunun gürlemesine, ve sözlerin sesine yaklaşmadınız; o sesi işitenler kendilerine bir söz daha söylenmemesini yalvardılar; çünkü: “Eğer dağa bir hayvan bile dokunsa, taşlanacaktır,” emrine tahammül edemezlerdi; ve görünüş öyle korkunç idi ki Musa: “Gayetle korkuyor, ve titriyorum,” dedi; fakat Sion dağına, ve hay Allahın şehrine, semavî Yeruşalime, ve onbinlerce meleklere, ve göklerde kaydedilmiş ilk doğanların umumî meclisine ve kilisesine, cümlenin Hâkimi, Allaha, ve kemale erdirilmiş olan salihlerin ruhlarına, ve yeni ahdin meyancısı, İsaya, ve Habilinkinden daha iyi söyliyen serpmeklik kanına yaklaştınız. Sakının, söyliyeni reddetmeyin. Çünkü eğer yer üzerinde ihtar edeni reddettikleri zaman, onlar kurtulmadılarsa, biz göklerden söyliyenden yüz çevirirsek, daha çok ziyade kurtulamayız; o zaman onun sesi yeri sarstı, fakat şimdi: “Artık bir kere yalnız yeri değil, fakat gökü de sarsacağım,” diyerek vadetmiştir. Ve: Artık bir kere, sözü sarsılanların yaratılmış şeyler olarak kaldırılacağını gösteriyor; ta ki sarsılmıyanlar baki kalsın. Bunun için sarsılmaz bir melekût alarak, inayetimiz olsun ki onunla Allaha makbul surette hürmet ve takva ile ibadet edelim; çünkü Allahımız yiyip bitiren bir ateştir.
İBRANİLER 12:14-29 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)
Bütün insanlarla barışı arayın ve kutsallığı amaçlayın. Bu olmaksızın hiç kimse Rab'bi görmeyecek. Dikkat edin, kimse Tanrı kayrasına kavuşmaktan yoksun kalmasın. 'Hiçbir acılık kökü büyüyüp topluluğu tedirgin etmesin' ve sayısız insan bu yüzden yozlaşmasın. Esav gibi erdemsiz ya da ruhsallığa saygısız biri ortaya çıkmasın. Bu adam kendisinin olan ilk oğulluk hakkını bir öğün yemeğe karşılık sattı. Biliyorsunuz, sonradan kutsanma mirasını almak isteyince geri çevrildi. Gözyaşları dökerek onu aramasına karşın, yaptığı işten dönme olanağını bulamadı. Yaklaştığınız dağ elle tutulur türden ateşin kavurduğu, karanlığın boğduğu, koyu karanlık bir fırtınanın sardığı, boru sesinin duyulduğu, işitenlerin kendilerine başka bir söz söylenmemesini diledikleri, göksel seslerle titreşen dağ değildir. Çünkü, “Dağa bir hayvan bile dokunsa taşa tutulacak” buyruğuna katlanamadılar. Gerçekten, görünüm o denli ürkütücüydü ki, Musa, “Titriyorum” dedi, “Korkuyorum.” Hayır, yaklaştığınız dağ Siyon Dağı, diri Tanrı'nın kenti, göksel Yeruşalim, sayısız meleğin sevinçle kutlamaya katıldığı yerdir. Kutlama için toplananlara, göklerde adı yazılı ilk-doğanların topluluğuna, herkesin yargıcı olan Tanrı'ya ve yetkinliğe erdirilen doğru kişilerin ruhlarına yaklaştınız. Yeni Antlaşma'nın aracısı İsa'ya ve Habil'inkinden daha üstün şeyler bildiren serpilmiş kana yaklaştınız. Dikkat edin, Tanrı'nın konuşmasından yüzünüzü çevirmeyin. Kendilerini yeryüzünde uyarandan yüz çevirenler kaçamadılarsa, gökten konuşanı geri çeviren bizler hiç kaçamayız. O zaman O'nun sesi yeri sarsmıştı, ama şimdi şunları bildirerek vaatte bulunuyor: “Bir kez daha Yalnız yeri değil, göğü de sarsacağım.” “Bir kez daha” demekle, sarsılanların, yani yaratılmış olanların ortadan kaldırılacağı belirtiliyor. Öyle ki, sarsılmayan ne varsa kalıcı olsun. Bize sarsılmaz bir hükümranlığın verilmesine teşekkür edelim. Böylece Tanrı'nın beğendiği tutumla, saygıyla ve Tanrı yolunda yürüyerek ruhsal hizmet sunalım. Çünkü Tanrımız yakıp yok eden ateştir.