Bütün insanlarla barışı arayın ve kutsallığı amaçlayın. Bu olmaksızın hiç kimse Rab'bi görmeyecek. Dikkat edin, kimse Tanrı kayrasına kavuşmaktan yoksun kalmasın. 'Hiçbir acılık kökü büyüyüp topluluğu tedirgin etmesin' ve sayısız insan bu yüzden yozlaşmasın. Esav gibi erdemsiz ya da ruhsallığa saygısız biri ortaya çıkmasın. Bu adam kendisinin olan ilk oğulluk hakkını bir öğün yemeğe karşılık sattı. Biliyorsunuz, sonradan kutsanma mirasını almak isteyince geri çevrildi. Gözyaşları dökerek onu aramasına karşın, yaptığı işten dönme olanağını bulamadı.
Yaklaştığınız dağ elle tutulur türden ateşin kavurduğu, karanlığın boğduğu, koyu karanlık bir fırtınanın sardığı, boru sesinin duyulduğu, işitenlerin kendilerine başka bir söz söylenmemesini diledikleri, göksel seslerle titreşen dağ değildir. Çünkü, “Dağa bir hayvan bile dokunsa taşa tutulacak” buyruğuna katlanamadılar. Gerçekten, görünüm o denli ürkütücüydü ki, Musa, “Titriyorum” dedi, “Korkuyorum.”
Hayır, yaklaştığınız dağ Siyon Dağı, diri Tanrı'nın kenti, göksel Yeruşalim, sayısız meleğin sevinçle kutlamaya katıldığı yerdir. Kutlama için toplananlara, göklerde adı yazılı ilk-doğanların topluluğuna, herkesin yargıcı olan Tanrı'ya ve yetkinliğe erdirilen doğru kişilerin ruhlarına yaklaştınız. Yeni Antlaşma'nın aracısı İsa'ya ve Habil'inkinden daha üstün şeyler bildiren serpilmiş kana yaklaştınız.
Dikkat edin, Tanrı'nın konuşmasından yüzünüzü çevirmeyin. Kendilerini yeryüzünde uyarandan yüz çevirenler kaçamadılarsa, gökten konuşanı geri çeviren bizler hiç kaçamayız. O zaman O'nun sesi yeri sarsmıştı, ama şimdi şunları bildirerek vaatte bulunuyor:
“Bir kez daha
Yalnız yeri değil, göğü de sarsacağım.”
“Bir kez daha” demekle, sarsılanların, yani yaratılmış olanların ortadan kaldırılacağı belirtiliyor. Öyle ki, sarsılmayan ne varsa kalıcı olsun. Bize sarsılmaz bir hükümranlığın verilmesine teşekkür edelim. Böylece Tanrı'nın beğendiği tutumla, saygıyla ve Tanrı yolunda yürüyerek ruhsal hizmet sunalım. Çünkü Tanrımız yakıp yok eden ateştir.