MARKOS 5:1-20

MARKOS 5:1-20 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)

Gölün karşı yakasına, Gerasalılar'ın memleketine vardılar. İsa tekneden iner inmez, kötü ruha tutulmuş bir adam mezarlık mağaralardan çıkıp O'nu karşıladı. Mezarların içinde yaşayan bu adamı artık kimse zincirle bile bağlı tutamıyordu. Birçok kez zincir ve kösteklerle bağlandığı halde, zincirleri koparmış, köstekleri parçalamıştı. Hiç kimse onunla başa çıkamıyordu. Gece gündüz mezarlarda, dağlarda bağırıp duruyor, kendini taşlarla yaralıyordu. Uzaktan İsa'yı görünce koşup geldi, O'nun önünde yere kapandı. Yüksek sesle haykırarak, “Ey İsa, yüce Tanrı'nın Oğlu, benden ne istiyorsun? Tanrı hakkı için sana yalvarırım, bana işkence etme!” dedi. Çünkü İsa, “Ey kötü ruh, adamın içinden çık!” demişti. Sonra İsa adama, “Adın ne?” diye sordu. “Adım Tümen. Çünkü sayımız çok” dedi. Ruhları o bölgeden çıkarmaması için İsa'ya yalvarıp yakardı. Orada, dağın yamacında otlayan büyük bir domuz sürüsü vardı. Kötü ruhlar İsa'ya, “Bizi şu domuzlara gönder, onlara girelim” diye yalvardılar. İsa'nın izin vermesi üzerine kötü ruhlar adamdan çıkıp domuzların içine girdiler. Yaklaşık iki bin domuzdan oluşan sürü, dik yamaçtan aşağı koşuşarak göle atlayıp boğuldu. Domuzları güdenler kaçıp kentte ve köylerde olayın haberini yaydılar. Halk olup biteni görmeye çıktı. İsa'nın yanına geldiklerinde, önceleri bir tümen cine tutulan adamı giyinmiş, aklı başına gelmiş, oturmuş görünce korktular. Olayı görenler, cinli adama olanları ve domuzların başına gelenleri halka anlattılar. Bunun üzerine halk, bölgelerinden ayrılması için İsa'ya yalvarmaya başladı. İsa tekneye binerken, önceleri cinli olan adam O'na, “Seninle geleyim” diye yalvardı. Ama İsa adama izin vermedi. Ona, “Evine, yakınlarının yanına dön” dedi. “Rab'bin senin için neler yaptığını, sana nasıl merhamet ettiğini onlara anlat.” Adam da gitti, İsa'nın kendisi için neler yaptığını Dekapolis'te duyurmaya başladı. Anlattıklarına herkes şaşıp kalıyordu.

MARKOS 5:1-20 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)

K ARŞI yakaya, Gerasinilerin memleketine geldiler. İsa kayıktan çıkınca murdar ruhu olan bir adam hemen kabirlerden çıkıp onu karşıladı. Onun oturduğu yer kabirler arasında idi, ve kimse onu zincirle bile bağlıyamazdı; çünkü çok kere bukağılar ve zincirlerle bağlanmıştı, zincirleri kırmış, bukağıları parçalamıştı; ve kimse onu zapt edemiyordu. Daima, gece gündüz, dağlarda ve kabirlerde bağırırdı, ve kendisini taşlarla yaralardı. İsayı uzaktan gördüğü zaman, koşup ona secde kıldı; ve yüksek sesle bağırıp dedi: Ey İsa, Yüce Allahın Oğlu, benden sana ne? Allah hakkı için sana and veririm; bana azap etme. Çünkü ona: Ey murdar ruh, bu adamdan çık, diyordu. Ondan: Adın ne? diye sordu; ve ona dedi: Benim adım Lejiyondur, zira biz çokluğuz. Kendilerini o diyardan dışarı çıkarmasın diye, ona çok yalvardı. Orada, dağın yanında, büyük bir domuz sürüsü otlıyordu. Ona yalvarıp dediler: Bizi o domuzlara gönder, içlerine girelim. İsa da onlara izin verdi. Murdar ruhlar da çıkıp domuzlara girdiler, ve iki bin kadar olan o sürü uçurumdan aşağı denize atıldı, denizde boğuldu. Onları güdenler kaçıp şehirde ve çiftliklerde haberi yaydılar. Ve vaki olanı görmeğe geldiler. İsaya geldiler, ve kendisinde lejiyon bulunup cine tutulmuş olan adamı oturmuş, giyinmiş ve akıllanmış görerek korktular. Görenler, cine tutulmuş olan adama ne olduğunu ve domuzlar hakkında onlara anlattılar. Kendi sınırlarından çıksın diye ona yalvarmağa başladılar. O, kayığa girince, cine tutulmuş olan adam kendisi ile beraber kalmak için ona yalvardı. Ve İsa onu bırakmadı, ancak ona dedi: Evine, seninkilere git, ve Rabbin sana yaptığı bütün şeyleri ve sana merhamet eylediğini onlara haber ver. O da gidip İsanın kendisine bütün ettiklerini Dekapoliste ilân etmeğe başladı; ve hepsi şaşıyorlardı.

MARKOS 5:1-20 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)

Galile Denizi'nin karşı yakasına, Gerasiniler bölgesine vardılar. İsa tekneyi bırakıp kıyıya çıktı. Mezarların arasından çıkan kötü ruhla dolu bir adam O'nu karşıladı. Adam mezarların arasında yaşıyordu. Artık kimse onu bağlayamıyor, zincire vuramıyordu. Gerçi, çok kez prangaya vurulmuş, zincirlerle bağlanmıştı, ama zincirleri kırmış, prangayı parçalamıştı. Hiç kimse onu denetim altına alamıyordu. Gece gündüz mezarlarda, dağlarda çığlık çığlığa bağırır, taşlarla kendini yaralardı. Adam İsa'yı uzaktan görünce O'na tapındı. Ortalığı sarsan bir çığlık atarak, “Ey İsa, yüce Tanrı'nın Oğlu, benden ne istiyorsun?” diye haykırdı, “Tanrı adına sana yalvarırım, bana işkence çektirme!” Çünkü İsa, “Kötü ruh, adamdan çık” demişti. İsa, “Adın ne?” diye sordu. O da, “Adım Lejyon'dur” dedi, “Çünkü sayımız çok.” Kendilerini o bölgenin dışına göndermemesi için İsa'ya çok yalvardı. Orada çok büyük bir domuz sürüsü bayırda otlamaktaydı. Kötü ruhlar İsa'ya, “Bizi domuzlara gönder de onların içine girelim” diye yalvardılar. O da onlara izin verdi. Kötü ruhlar çıkıp domuzların içine girdiler. Sürü uçurumdan aşağı denize uçtu. Yaklaşık iki bin domuz boğuldu. Çobanlar kaçıp kentte, kırsal alanlarda bunu anlattılar. Herkes olup biteni görmeye koştu. İsa'nın yanına vardılar. Cine –Lejyon'a– tutsak adamı giyinmiş, akıllanmış, orada oturur görünce korkuya kapıldılar. Olaya tanık olanlar, cine tutsak adamla domuzların başına geleni halka anlattılar. Ardından da İsa'ya bölgelerini bırakıp gitmesi için yalvarmaya başladılar. İsa tekneye binerken, cine tutsak adam birlikte gitmek için O'na yalvardı. Ama İsa ona engel oldu. “Evine, ailene git” dedi, “Rab'bin senin için yaptıklarını ve sana acıdığını onlara anlat.” Bunun üzerine adam gitti ve İsa'nın kendisi için tüm yaptıklarını Dekapolis dolaylarında yaymaya başladı. Herkes şaşırdı kaldı.