Yehoşafat

Moavlılar, Ammonlular ve Meunlular bu halklar Yehoşafat’la savaşmak için yola çıktılar. Birkaç kişi Yahuda Kralı Yehoşafat’a gidip, “Edom memleketinden çok büyük sayıda askerler sana saldırmak için geliyorlar.”

Korkuya kapılan Yehoşafat Rab’be danışmaya karar verdi. Sonra bütün Yahuda’da yaşayanlar oruç tutsunlar diye buyruk verdi. Bütün Yahuda halkı toplanıp Rab’den yardım diledi.

Yehoşafat, “Ey dedelerimizin Allah’ı Rab, sen göklerde oturan Allah değil misin? Halkları ve bütün devletleri güden sensin. Kimse sana karşı duramaz. Bize saldıran bu kadar çok askerlere karşı koyacak gücümüz yok. Ne yapacağımızı bilemiyoruz. Gözümüz sende.” diye dua etti.

Bütün Yahudalılar, çoluk çocuk hepsi birlikte Rab’bin önünde duruyordu. Rab’bin Ruhu Yahaziel’in üzerine indi. Yahaziel şöyle dedi: “Ey Kral Yehoşafat, ey Yahuda halkı, dinleyin! Rab size şöyle diyor: ‘Bu askerlerden korkmayın, sakınmayın! Çünkü muharebe sizin değil, Allah’ındır. Yarın onlarla savaşmaya çıkın. Bu kez savaşmak zorunda kalmayacaksınız. Yerinizde durup bekleyin. Rab’bin verecek olan kurtuluşu görün. Rab sizinle olacak!’”

Yehoşafat ve bütün Yahudalılar yere kapanıp Rab’be tapındılar. Sonra Rab’bin hizmetçisi olan Levililer ayağı kalkıp Allah’a yüksek sesle övdüler.

Ertesi sabah erkenden kalkıp yola çıktılar. Yolda giderken Yehoşafat durup şöyle dedi: “Allah’ınız Rab’be güvenin, güvenlikte olursunuz. O’nun peygamberlerine güvenin, başarılı olursunuz.”

Yehoşafat halka danıştıktan sonra Rab’be ilahi söylemek, O’nun kutsallığının şanını övmek için adamlar seçti. Bunlar herkesin önünde yürüyerek şöyle diyorlardı:

“Rab’be şükredin, çünkü sevgisi sonsuza dek kalıcıdır!”

Onlar ilahi söylemeye başladığında, Rab Yahudalıların düşmanlarına kapan kurmuştu. Onlar birbirlerini öldürmeye başladılar. Hepsi yenildi. Yahudalılar düşmanların gözcü kulesine varınca, sadece yere serilmiş ölüler gördüler. Tek kişi bile kurtulmamıştı. Düşmanların bırakmış o kadar çok mal vardı ki, toplama işi üç gün sürdü.

Bundan sonra Yahudalılar Yeruşalim’e sevinçle döndü. Çünkü Rab düşmanlarını yenerek onları sevindirmişti. Borazan (bakırdan yapılmış, delikli, düzgün ve keskin ses çıkaran, boru biçiminde üflemeli çalgı enstrümanı.) ve daha başka müzik enstrümanları çalarak Yeruşalim’e, Rab’bin tapınağına gittiler.

Rab’bin Yahudalıların düşmanlarına karşı savaştığını duyan devletlerin krallıklarını Allah korkusu sardı. Yehoşafat’ın devleti ise barış içindeydi. Çünkü onun Allah’ı her yandan onu esenlikle kuşatmıştı.

Büyük sıkıntımız veya problemimiz varsa ümit edelim. Çünkü bizim Allah’ımız Yehoşafat’ın Allah’ı. O hep aynı Allah’tır. Gözümüz Onda olsun. Ona bakıp güvenelim. Sabırla Onun verecek olan çözümü bekleyelim. Öyle ki Yehoşafat nasıl düşmanlarından kurtulup sevinç bulduysa, biz de Rab’bimizin yardımıyla gene sevinç bulacağız.