Sarefatlı dul kadının oğlunun dirilişi

Allah İlyas Peygamberi ve dul kadınla oğlunu mucize olarak kıtlıkta doyurdu. Onlarla yiyip içsin diye Allah İlyas peygamberi onların yanına gönderdi. Böylece Allah İlyas’ı kıtlıkta doyurdu onu aç bırakmadı.

Biraz zaman sonra dul kadının oğlu kötü bir hastalığa yakalandı, gittikçe daha kötü oldu. Sonunda öldü. Kadın İlyas'a, “Ey Allah adamı, günahlarımı Allah’a hatırlatıp oğlum ölsün diye mi buraya geldin?” dedi.

İlyas, “Oğlunu bana ver” diyerek çocuğu kadının kucağından aldı. İlyas kaldığı yukarı odaya çıkardı ve çocuğu yatağına yatırdı. Sonra Rab'be şöyle yalvardı: “Ya Rab Allah’ım, neden yanında kaldığım dul kadının oğlunu öldürerek ona bu kötülüğü yaptın?” İlyas üç kez çocuğun üzerine kapanıp Rab’be şöyle dua etti: “Ya Rab Allah’ım, bu çocuğa yeniden can ver.”

Rab İlyas'ın yalvarışını duydu. Çocuk dirilip yeniden yaşama döndü. İlyas çocuğu yukarı odadan indirip annesine verirken, “İşte oğlun yaşıyor!” dedi.

Dirilmiş oğlunu gören kadın İlyas’a, “Şimdi anladım ki, sen Allah adamısın ve söylediğin söz gerçekten Rab'bin sözüdür” dedi.

Kadın, “Çocuğumun hastalığı benim günahım için oldu” diye düşündü. Ama bu yanlıştı. Bozuk bir dünyada yaşıyoruz. Adem’le Havva’nın günahları her şeyi bozdu. Dünyanın yenilenmesini hâlâ bekliyoruz. Bazen günahımızdan ötürü hasta olabiliriz ama bu her zaman böyle değildir.

Bu meselede Allah dul kadına oğlunu geri verdi. Allah şifa verebilir ama her zaman vermiyor. Dua edince her zaman şifa görmüyoruz. Neden? Bunun cevabını bilmiyoruz. Bu bizim kurajımızı kırmasın. Ama buna eminiz ki Allah bizi seviyor. Çünkü zor durumlarda ve acı çektiğimizde O da üzüldüğünü biliyoruz. Acımız daha hafif olsun diye İsa dünyaya gelip bizim için öldü. Hastalık olunca şifa alsak da almasak da Allah’a güvenip Onu övelim. Şifa Allah’ın elindedir.