Hezekiel

Allah’ın halkı Onu dinlemediği için Rab onları cezalandırdı. Allah Yahuda krallarına tekrar ve tekrar şans verdi Onu dinlesinler diye. Allah’ın cezası hemen olmadı. Yahuda halkı hemen başka memlekete zorla götürülmedi, biraz zaman geçti. Yeremya Peygamber bütün bu zor yıllarda Yeruşalim’de kaldı. Ama Hezekiel Peygamber halkla beraber Babil’e götürüldü ve orada peygamberlik etti.

Bir gün Hezekiel bir derenin kenarındayken Rab ona göründü. Çok korkutucu yaratıkların arasında insana benzeyen biri oturuyordu. Bel kısmının yukarısı içi ateş dolu mağara gibi ışık veriyordu. Belden aşağı ateşe benziyordu. Etrafı göz alıcı bir ışıkla kuşatılmıştı. Görünüşü yağmurlu bir gün bazen oluşan gökkuşağına benziyordu. Etrafını saran parlıyordu. Hezekiel bunu görünce yere yıkıldı.

Rab Hezekiel’e dedi: “Ayağa kalk seninle konuşacağım. Bana başkaldıran halkıma seni gönderiyorum. Onlar seni ister dinlesin ister dinlemesin, yine aralarında bir peygamber olduğunu bilecekler. Sen onlardan korkma! Etrafında çalılar, dikenler olsa, akrepler arasında yaşasan bile korkma. Beni iyice dinle ve sana söyleyeceklerimi yüreğine yerleştir.”

Sonra Kutsal Ruh Hezekiel’i kaldırdı. Arkasında, “Rab’bin büyüklüğü olduğu yerde övgüler olsun!” diye büyük bir gürleme duydu. Rab’bin kuvvetli eli Hezekiel’in üstünde olduğu halde, Hezekiel üzüntüyle, öfkeyle gitti. Hezekiel şaşkınlık içinde yedi gün kaldı. Bu olaydan sonra hayat boyunca Yahudalılar ona karşı geldiği halde o Rab için gene de çok peygamberlik etti.

Hepimiz Hezekiel’in gördüğü şaşırtıcı görümü görmeyeceğiz. Artık bize lazım değil çünkü Allah’ın istedikleri Kutsal Kitap’ta zaten açık açık yazılıyor. Bazıları görüm görüyorlar sanki görüm gördükleri için kendilerine bir şan kazandırıyorlar. Bunu yapmakla görümü Vereni unutuyorlar. Görüm eğer Allah’tan ise Kutsal Kitap’a uyacak. Ve Allah’tan ise bizi Rab için hizmet etmeye daha çok isteklendirecek ve hayatımız değişecek. Önemli olan şey Rab’bin Kutsal Kitap’ta bulunan sözleri okuyup iyice dinlemek, yüreklerimize yerleştirmek ve sözünü gün be gün yapmaktır.