Daniel Babil'e Götürülüyor

Muharebe oldu ve Babilliler Yahudalıları yenip Yeruşalim’i ele geçirdiler. Rab, Yahuda Kralı Yehoyakim'i Babil Kralı Nebukadnessar'ın eline teslim etti. Nebukadnessar Yehoyakim’le birçok Yahudi alıp Şinar memleketine yerleştirdi.

Nebukadnessar Yahudilerin arasından genç adamlar getirilmesi için saray hizmetçilerinin başı Aşpenaz'a buyruk verdi. Bu gençler kusursuz, yakışıklı, her bakımdan akıllı, çabuk öğrenen, yani sarayda hizmet edebilecek uygun karakterli kişiler lazımdı olsunlar. Aşpenaz onlara Kildanilerin dilini ve yazısını öğretecekti. Nebukadnessar bu gençler için kendi kral sofrasından günlük yiyecek ve şarap ayırdı. Üç yıl öğrenme zamanından sonra gençler kralın önüne çıkacaklardı. Bu seçilen gençlerin arasında Yahuda memleketinden Daniel, Hananya, Mişael ve Azarya da vardı. Aşpenaz onlara yeni adlar koydu. Daniel'e - Belteşassar, Hananya'ya - Şadrak, Mişael'e - Meşak, Azarya'ya - Abed-Nego adını verdi.

Daniel Allah'tan korktuğu için kendini kirletmemek için kralın onlara verdiği yemeklerden yemeyi ve şaraptan da içmeyi istemedi. (Babilli yemeklerin arasında Yahudiler için haram olan yiyecekler de varmış.) Onlarla kendini kirletmemek için Daniel Aşpenaz’a ricada bulundu. Allah da öyle yaptı ki Aşpenaz Daniel'e saygı ve sevgiyle, davrandı. Aşpenaz Daniel'e, “Yiyecek içecek payınızı ayıran efendimiz kraldan korkarım” dedi, “Eğer sizin yüzleriniz yaş akranlarınız olan öbür gençlerin yüzlerinden daha soluk olduğunu görürse, o zaman başımı derde sokacaksınız.”

Daniel, Aşpenaz’ın Hananya, Mişael, Azarya bu gençler için sorumlu olan kişiye (otgovornik) gidip, “Lütfen kullarınıza sadece on gün bir deneme şansı verin” dedi, “Bu on gün içinde bize yemek için sebze (plodove), içmek için de su verilsin. Sonra yüzlerimizi kralın yemeklerini yiyen öbür gençlerin yüzleriyle karşılaştırın ve kullarınıza istediğiniz gibi davranın.” Bu gençlere bakan sorumlu kişi onların isteğini kabul etti ve onlara on gün deneme şansı verdi.

On gün sonra dört genç kralın yemeklerini yiyen öbür gençlerin hepsinden daha sağlıklı, daha iyi beslenmiş görünürdü. Böylece bu sorumlu kişi o günden sonra kralın gençler için ayırdığı yemekle şarabı kaldırdı ve onlara sebze vermeye devam etti.

Allah bu dört gence her konu ve durum için akıl ve beceri verdi. Daniel her çeşit görümü ve düşü de açıklayabilirdi.

Kralın verdiği zaman bitince, sarayın önemli hizmetçileri ve sorumlu kişiler, gençleri Nebukadnessar'a götürdüler. Kral onlarla görüştü. Gençlerin arasında Daniel, Hananya, Mişael, Azarya gibisi yoktu. Bu yüzden kralın hizmetine onları koydular. Kral bu dört genci akıllılık ve bilgide denedi ve memlekette olan bütün sihirbazlardan (magösnikler), falcılardan onları on kat üstün buldu.

Daniel kendi memleketinden alındı ve yabancı bir kralın hizmeti için hazırlandı. Yahudiye’yi yenen düşman olan bu yabancılara öfkelenip haz etmemezlik duymuş olabilirdi. Ya da kendi hanesiyle memleketini acaba bir daha görecek mi diye umudunu kesmiş olabilirdi. Ama Daniel böyle davranmamış. Bunun yerine Allah’a güvendi ve yeni efendilerine saygı gösterdi. Elinden geleni yaptı ve Babillilerin isteklerine uydu ama aynı zaman da Allah’ın buyruklarına karşı gelmeye razı değildi. Allah’a güvenerek efendileriyle danıştı ve Allah Daniel'in güveninin karşılığını verdi. Ona her durumda yardım etti.

Biz de her çeşit durumda nasıl davranacağımızı seçip karar vermemiz lazım: Allah’a güvenerek ve Onun istediklerini yapmak mı ya da Allah’ı unutup ve sadece kendimize ya da olduğumuz duruma bakmak mı? Eğer Allah’a bakmaya ve Onun istediğini yapmaya seçip karar verirsek Rab bizi bırakmayacak ve dayanmak için lazım olan her şeyi verecektir.