Yeremya ve Baruk

Yahuda Kralı Yoşiya’nın oğlu Kral Yehoyakim'in dördüncü yılında Rab Yeremya'ya şöyle dedi: “Bir kâğıt al, sana söylediğim her şeyi yaz. Belki Yahudalılar başlarına gelecek olan bütün felaketleri duyar da kötü yolundan dönerler; ben de suçlarını, günahlarını bağışlarım.”

Yeremya Baruk'u çağırıp Rab’bin kendisine söylediği bütün sözleri ona kâğıda yazdırdı. Sonra Baruk'a şu buyruğu verdi: “Ben mapustayım, onun için Allahevine gidemem. Sen git. Orada sana yazdırdığım Rab’bin sözlerini halka oku. Belki Yahuda halkı Rab’be yalvarır, kötü yollarından dönerler. Çünkü Rab’bin bu halka karşı konuştuğu öfke ve kızgınlığı büyüktür.” Baruk, Yeremya'nın buyurduğu her şeyi yaptı.

Mikaya okunan Rab'bin sözlerini duyunca, aşağıya inip saraydaki sekreterin (sarayda olan biten her şeyi yazıya geçiren hizmetçi) odasına gitti. Bütün önderler orada toplanmıştı. Mikaya Baruk'un halka okuduğu ondan duyduğu her şeyi onlara da söyledi. Bunun için bütün önderler Yehudi'yi Baruk'a gönderdiler. Yehudi Baruk'a, “Halka okuduğun kâğıdı al, gel” dedi. Baruk yanlarına gitti. Önderler, “Lütfen otur, bize de oku” dediler.

Baruk kâğıdı onlara da okudu. Bütün bu sözleri duyar duymaz, korkuyla birbirlerine bakıp Baruk'a, “Bütün bu sözleri kesinlikle krala bildirmemiz lazım” dediler. Sonra Baruk'a, “Söyle bize, bütün bunları nasıl yazdın? Yeremya mı yazdırdı sana?” diye sordular.

Baruk, “Evet” diye cevap verdi, “Bütün bu sözleri o söyledi. Ben de hepsini yazdım.”

Sonra önderler Baruk'a, “Şimdi git, sen ve Yeremya bir yere saklının. Nerede olduğunuzu kimse bilmesin” dediler.

Baruk’un okuduğu kâğıdı sekreterin Elişama'nın odasında bırakıp avluda bulunan kralın yanına gittiler. Ona duydukları her sözü bildirdiler. Kral kâğıdı alıp getirmesi için Yehudi'yi gönderdi. Yehudi kâğıdı sekreterin Elişama'nın odasından alıp getirdi. Krala ve yanındaki önderlere okudu. Kral kışlık sarayındaydı. Önünde ocakta ateş yanıyordu. Yehudi kâğıttan üç dört sırayı okur okumaz kral sekreterin çakısıyla onları kesip ocağa ateşe attı. Tomarın (kağıdın rulo gibi dürülmüş hali) tümü yanıp bitene kadar devam etti. Kağıttaki sözleri duyan krall ve hizmetçileri ne korktular ne de bagaşlarını yırttılar. Sekreter Baruk'u ve Peygamber Yeremya'yı tutup kapatması için buyruk verdi. Ama Rab onları saklamıştı.

Kral, Yeremya'nın Baruk'a yazdırdığı sözleri kağıdı yaktıktan sonra, Rab Yeremya'ya şöyle dedi: “Başka bir kağıt al, Yahuda Kralı Yehoyakim'in yaktığı ilk kağıttaki bütün sözleri gene yazdır. Yehoyakim için de ki, ‘RAB şöyle diyor: Babil Kralı kesin gelecektir. İşledikleri suçlar ötürü onu, kızanlarını ve görevlilerini de cezalandıracağım. Onların, Yeruşalim'de yaşayanların ve Yahuda halkına söz ettiğim bütün belaları başına getireceğim. Çünkü beni dinlemediler.’ ”

Kral Yehoyakim Allah’ın yazıldığı sözünü yakmakla Allah'ın sözünü yok olmuş gibi diye davrandı. Allah’ın sözünü duymamak ya da görmemek bu demek değil ki o yoktur. İnsanlar ne yaparlarsa yapsınlar, Allah kendi sözünü yerine getirecek. Dünyada yok öyle bir yer ki Allah’tan kaçabilelim. Allah bize de Yehoyakim’le Yahudilere gibi hep şans veriyor günahtan tövbe edelim. Allah istiyor biz kurtulalım. Ama Allah’a karşı hep başımızı kaldırırsak hiç gücümüz yok Ondan kaçalım. Allah’ın sözüne dikkat çevirelim ve tövbe etmeye çabuk olalım. Böyle davranırsak O bize büyük merhametiyle kurtuluşunu çabuk gösterecektir.